PERDE MOTORLARI
Akıllı ev sistemlerinin gelişmesi ile, ofis ve evlerimizde kullandığımız perdeleri kontrol etmek için telefonunuza yükleyeceğiniz uygulamalar ya da kumandalar ile sadece tek dokunuşta, ihtiyacımız olan gölge ve gizliliği elde edebiliyoruz. Öyle ki perdelerin kontrolünü yerimizden kalkmadan hatta, evimizden ya da ofisten kilometrelerce uzaktan sağlayabilir hale geldik.
Akıllı ev sistemi teknolojileri ile günlük senaryolar oluşturup, perdelerimizin otomatik olarak günün hangi saatinde açılıp, hangi saatinde kapanacağını ya da hangi ara limitlerde duracağını belirleyebiliyoruz.
Bu noktada sistemin çalışmasını sağlayan ana unsur, perdelerdeki hareketi sağlayan perde motorlarıdır. Bu motorlar karşımıza çeşitli newton metre, boy ve özelliklerde çıkmaktadır.
Aşağı-yukarı yönde çalışan stor perdelerde panjur, kepenk, tente, pergola ve giyotin cam ürünlerde kullanılan tüp motor olarak karşımıza çıkan perde motoru, yana kayar hareket eden perdelerde ise perde ray profilinin sol ya da sağ ucuna dik şekilde monte edilen yana kayar perde motoru ile karşılaşıyoruz.
Stor perde, zip perde, projeksiyon perde ve kış bahçesi perdelerinde kullanılan motorlar, tıpkı panjur motorlarında olduğu gibi, borunun içine yerleştirilir ve benzer yardımcı aksesuarlar sayesinde sistemdeki dönme hareketi sağlanır.
Bu motorların çalışma prensipleri diğer tüp motorlar ile aynıdır. Perde motorlarında alıcı kart kullanılır. Bu kartlar kumanda ve akıllı ev sistemleri ile entegre edilerek motorlu perde otomatik çalıştırılır.
Perde motoru, panjur ve kepenk motoruna göre RPM i yüksektir, yani daha hızlı çalışır. Aynı zamanda tüp motorlara göre daha geç ısınır ve daha çabuk soğur. AC ve DC akım ile çalışabilen modelleri mevcut olan perde motorlarında AC akım kullanan modelleri sık kullanıma uygun olmayabilirler.
Perde motoru çeşitleri aşağıdaki şu şekildedir;
- Alıcısız mekanik limit ayarlı motor
- Alıcılı mekanik limit ayarlı motor
- Alıcılı elektronik limit ayarlı motor
- Pilli ve alıcılı elektronik limit ayarlı şarj edilebilir motor
- Yanar kayar perde motoru
- Jaluzi motoru
1. Alıcısız mekanik limit ayarlı motor
Aynı tipteki panjur motorunun daha ufak çaplı olanıdır. Enerjisini elektrik hattından karşılar, alt ve üst limitleri limit çubuğu ile kurulumu yapıldığı sırada yapılır ve buton ile çalışır. Çapı 35 mm’den başlayan bu motorlar 220V ile çalışır. 10 nm torku olan bir alıcısız mekanik limit ayarlı motor 17 rpm hıza sahiptir. AC akım ile çalıştıkları için sık kullanıma uygun değildirler.
2. Alıcılı mekanik limit ayarlı motor
Entegre alıcılı mekanik limit ayarlı motor, buton ve uzaktan kumanda ile çalışır fakat limit ayarları motorun üzerinden yapılır. Alıcılı ve mekanik limit ayarlı oluşu bu motoru ara model yapar. Alıcısız motor ve elektronik limit ayarlı iki motorun özelliklerinin taşımaktadır.
6 nm tork gücüne sahip bir alıcılı mekanik limit ayarlı motor 28 rpm hıza ulaşabilir. Bu Newton metredeki motorların çapı 35 mm’dir. AC akım ile çalışırlar ve sık kullanıma uygun değildirler.
3. Alıcılı elektronik limit ayarlı motor 
Alıcılı elektronik limit ayarlı motor, kurulumu tamamlanıp enerji verildikten sonra motora müdahale gerekmeden tüm ayarları kumanda üzerinden yapılır. Alıcısı içindeki özellikler bu tüp motor çeşidini, perde motoru çeşitleri içindeki en özel tüp motorlardan biri yapar. Alıcı kartların çoğuna 15’e kadar kumanda tanımlanabilir. Ayrıca akıllı ev sistemlerine entegre edilerek kullanıcı tarafından belirlenen günlük senaryolara uyumlu şekilde çalışırlar.
15 nm torka sahip alıcılı elektronik limit ayarlı motorun çapı 45 mm’dir. Ortalama 2000 gram ağırlığı olan bu motorlar, 28 rpm hıza ulaşabilirler. Genellikle ayarlanabilir hız seçeneğine de sahip olan elektronik limit ayarlı motor, AC akım ile çalışır ve sık kullanıma uygun değildirler.
4. Pilli ve alıcılı elektronik limit ayarlı şarj edilebilir motor
Adından da anlaşılacağı üzere pil ile çalışır ve elektronik limit swtichli motordur. Alıcılı motorun tüm özellikleri mevcuttur. Avantajı ise elektrik hattına uzak olan perde montaj alanlarında kablo kirliliğine yol açmaz ve şarj edilebilir piller sayesinde enerji tasarrufu yapmanızı sağlar.
Akımı pil üzerinden kullandıkları için belirli bir seviyede yük kapasitesine sahiptirler. 1 nm’lik bir alıcılı elektronik limit ayarlı motor hızı 30 rpm ve üzerine çıkabilir, çapları 25 mm’dir, 30-40 Db gibi seviyelerde sessiz çalışırlar. Ağırlıkları 350-450 gram arası değişir ve ayarlanabilir hız seçeneği mevcuttur.
5. Yana kayar perde motoru
Yana kayar perde motoru, diğer elektrikli tüp motorlardan farklı olarak ürüne dik bir şekilde monte edilir. Bağlı bulunduğu rayları çevirerek, perdeyi yanal şekilde hareket ettirir. Tiyatro ve sahne perdeleri buna örnektir. Aynı zamanda ev ve ofislerde de kullanıma uygundur. Kademe ayarları sayesinde açılma-kapanma hızı belirlenebilir, limit ayarı elektroniktir ve kumanda üzerinden yapılır. Akıllı ev sistemlerine entegre edilebilirler.
2 nm torka sahip bir yana kayar perde motoru 15-18 Db gibi aralıklarda çalışır ve süper sessizlerdir. Bu torkta bir motor maksimum 10-12 metre uzunlukta rayın üzerindeki perdeleri hareket ettirebilir. 240 V ile çalışan yana kayar perde motoru saniyede 20 cm’ye kadar mesafe alabilir.
6. Jaluzi motoru
Tüp motor mantığı ile çalışan çift şaftlı jaluzi motoru modelinin özellikleri; 1-1,5 nm tork seviyesinden başlayıp 6 nm’ye kadar tercih edilir. 45 rpm standart hıza sahip bu motorlar DC akım ile çalışırlar ve bu sayede ısınma problemi yaşanmaz. Çapları genellikle 25 mm olmaktadır.
Diğer jaluzi motoru çeşidinde ise motor perdenin yanında bulunan plastik zincirin olduğu duvara monte edilir. Zincir motora bağlanarak otomatik çalışması sağlanır. Bunun anlamı manuel açıp kapattığınız jaluzi perdesini, jaluzi motoru kullanarak otomatik hale getirebilirsiniz.
Panjur ve Kepenklerin Ana Elemanları
Gerek boyutları gerekse organizmanın içindeki görevleri ile panjur ve kepenk için güvenlik, sağlamlık, dayanıklılık ve konfor açısından bu ana elemanlar önemli rol oynamaktadır. Bu elemanlar, en ufak vidadan, en büyük parçaya kadar birbirlerini tamamlar ve sistemin senkron şekilde çalışmasını sağlarlar.
Evimizde ve iş yerimizde kullandığımız panjur ve kepenklerin manuel ya da otomatik çalışmasını sağlayan parçalar, aksesuarlar ve sistemin ana elemanları olmak üzere ikiye ayrılır.
Bunun sebebi ise, aksesuarların adet bazında üretilip stoklanırken, tüp motor haricinde ana elemanların genellikle tercihe göre boy profil halinde üretilip ve stoklanması, daha ziyade sistemin omurgasını oluşturuyor olmalarıdır.
Panjur ve kepenklerin ana elemanlarını ve bazı önem arz eden aksesuarlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Tüp motor
- Sekizgen boru (Tanbur)
- Yan kapak
- Kutu profili L ve C
- Boru başı
- Dikme profili
- Yıldız
- Lamel
- Alt parça
1.Tüp Motor
Tüp motor panjur, perde, kepenk, tente, pergola ve giyotin gibi otomasyon ürünlerinin buton, kumanda ya da akıllı ev sistemleri ile telefon, tablet gibi ürünlere yüklenen uygulamalar üzerinden otomatik çalışmasını sağlayan AC veya DC akım ile çalışan elektrikli motorlardır.
Tüp motorlarda, sadece buton ya da harici alıcı bağlanarak çalışan motorlar düz tüp motor, içlerinde alıcı kart bulunup, uzaktan kumanda ile komut verilebilen elektronik ya da mekanik limit switchli motorlara kendinden alıcılı tüp motor, “L” kol ile manuel çalışmaya imkân sağlayan motorlar redüktörlü tüp motor olarak adlandırılır.
Panjur ve kepenk için kullanılan tüp motorlar 45, 70 ve 102’lik sınıflarda üretilir. 45’lik tüp motorlar daha çok panjur ve tente gibi ürünlere hizmet eder. 70 ve 102’lik sınıftaki tüp motorlar ise pergola, giyotin ve kepenk gibi ürünlerde kullanılırlar. Bunların yanında perdeler için üretilen kendinden alıcılı ve düz tüp motorlar da mevcuttur.
Taşıyacakları ağırlık ve kullanılacak ürünün boyutlarına göre tüp motorun Newton Metre (nm), kısacası güç seçimi yapılır. Perdelerde kullanılan 2 nm motor gücünden ağır kepenklerde kullanılan 330 nm’ ye kadar tüp motor güç seçeneği bulunmaktadır. 330 nm den sonra aynı görevi yapan zincirli tüp motorlar daha ağır yükler için kullanılmaktadır.
2.Sekizgen Boru (Tanbur)
Sekizgen boru, panjur ya da kepenk lamellerinin çelik askı yardımıyla üzerine bağlanıp, tüp motor ya da manuel hareket ile dönerek üzerine sarılmasını ve tam ters yönde dönerek salınmasını sağlayan elemandır.
Tüp motor burada sekizgen boru içine girerek otomatik dönme hareketini sağlar. Üzerindeki dikdörtgen boşluklara çelik askı takılır ve lamellerin hareketi sağlanır.
Sekizgen boru 45’lik seriden 70’lik seriye kadar uygun olan ölçülerde üretilir. 102’lik sınıf için galvaniz çelik borular üretilir fakat bu boruların formu sekizgen değil silindirdir.
Yük ağırlaştıkça et kalınlıklarına önem verilmesi gereken sekizgen borular, sistemin yükünü önemli ölçüde taşıyan eleman olarak bilinir.
3.Yan Kapak
Yan kapak, şeklinden ötürü sektör çalışanları tarafından bayrak olarak da nitelendirilir. Daha önceki yazımızda da bahsettiğimiz gibi yan kapak sekizgen boru, boru başı ve tüp motor ürünün en yüksek noktasında dönüşünü sağlamak için sabitlenecek olan elemandır. İçinde tüp motor bulunan sekizgen boru, boru başı aracılığı ile yan kapaklara sabitlenir ve burada panjur ya da kepengin hareketi sağlanır.
Yan dikme profiline sabitlenen yan kapaklar alüminyum döküm ve galvanize çelik malzemeden üretilir.
4.Kutu Profili
Kutu profili, yukarıda bahsettiğimiz tüp motor, sekizgen boru, çelik askı, boru başı gibi ürünleri içine hapseden ve dış etkenlerden koruyan elemandır.
L kutu arka profili ve C kutu ön profili olmak üzere iki şekilde ve farklı ölçülerde üretilen kutu profilinde L arka kutu profil duvara sabitlenir C ön kutu profili de L kutu profiline sabitlenir fakat kısmen hareketlidir. Arıza, bakım zamanlarında alt kısmından L profiline sabitlenmiş kısımdaki vidalar sökülerek kolayca kaldırılır ve mekanizmanın içine erişim sağlanır.
İki profil tam kapatıldığında boşluk olan sağ ve sol tarafına yan kapaklar gelir. Yan kapaklar da kutu profiline vida ile sabitlenir.
5.Boru Başı
Boru başı, daha önceki yazımızda da bahsettiğimiz üzere, sekizgen boru ve yan kapak arasında köprü görevi görür. Borunun dönmesini ve bu vesile ile kepenk veya panjurların sekizgen boruya sarılması ya da salınmasını sağlayan harekette görevini yerine getirmiş olur.
Pimli boru başı ve pimsiz boru başı olarak ikiye ayrılır. Farklı büyüklükteki panjur ve kepenkler için 40-60-70 ve 102’lik ölçülerde üretilmektedir. Panjurlar için genellikle plastik malzemeden üretim boru başı, kepenkler için çelikten üretilir.
6.Dikme Profili

Dikme profili, panjur ya da kepenk kurulacak olan alana sabitlenen ayaklardır. Üzerine kutu profili oturtulur ve boşluk olan kısımlarına fitil takılarak lamellerin sürtünmeden hasar almadan arada hareket etmesini sağlar. Sistemin omurgası ve tüm yükü taşıyan profillerdir.
Et kalınlıkları ve ara boşlukları ürünün ağırlığına ve boyutuna göre değişir. Firmaların belirlediği ve kendilerine özel çektirdiği alüminyum profillere göre, kendi ölçülerinde dikme profili görmek mümkündür.
Piyasadaki daha fazla kullanılan standart sayılabilecek ölçüler ise aşağıdaki gibidir.
- 30’luk dikme profili
- 40’lık dikme profili
- 53’lük dikme profili
- 65’lik dikme profili
- 69’luk dikme profili
- 79’luk dikme profili
- 90’lık dikme profili
- 106’lık dikme profili
7.Yıldız
Yan kapaklara monte edilen yıldız, tüp motor ya da sekizgen borunun diğer tarafındaki pimli boru başındaki pimin yıldız şeklindeki boşluğa oturtularak, motorun ve sekizgen borunun rahat bir şekilde dönmesini sağlar.
Bu ürün de yan kapak gibi aksesuar sınıfına girer. Tüp motor, sekizgen boru ve sistemdeki bütün lamelleri yan kapak aracılığı ile taşımaktadır.
Küçük görünse de sistemin güvenliği ve sağlamlığı açısından önemli rol üstlenir. Bu yüzden yamulmaması ve daha uzun dayanabilmesi adına malzemesi çeliktir.
8.Lamel 
Lamel de diğer elemanlarda olduğu gibi ürünün boyutuna ve ağırlığına göre çeşitlilik gösterir. Firmaların kendi belirlediği ölçülerde boy halinde üretilir. Firmaların standart değil de özel ölçülerde sipariş vermesinin sebebi en az fire ile en verimli üretimin yapılması istenmesidir. Bu açıdan yıllık siparişler göz önüne alınarak üretim planlama departmanları tarafından en verimli şekilde kullanılabilecek lamel ölçüsü belirlenir ve siparişi verilir.
Lamel çeşitleri şu şekildedir.
- Poliüretan dolgulu alüminyum lamel
- PVC monoblok lamel
- Alüminyum ekstrüzyon lamel
- Galvaniz çelik lamel
8.1.Poliüretan dolgulu alüminyum lamel
Ağırlıkla panjurlarda kullanılır. Kepenklerde de sık kullanılan bu lamel çeşidi yalıtım sağlamak ve ürünün büyüklüğüne göre ağırlığı dengelemek adına standart yoğunluk ve yüksek yoğunlukta poliüretan dolgu içerir. Yüksek yoğunluktaki poliüretan dolgulu lamel, lamelin kesildiği yerden bakıldığındaki koyu renkten anlaşılmaktadır.
8.2.PVC monoblok lamel
Genellikle güneş ışınlarından ve nispeten nemden korunmak için yaptırılan görece daha ucuz ürünlerdir. Kullanımı manueldir ve makara kullanılarak açma-kapama yapılır.
8.3.Alüminyum ekstrüzyon lamel
Poliüretan dolgulu lamelin boş halidir. Daha hafif, yalıtım gerekmeyen ve daha uygun fiyat istenildiğinde tercih edilebilir.
8.4.Galvaniz çelik lamel
Büyük kapılarda kullanılmak maksadı ile üretilen diğerlerine göre daha sağlam ve dayanıklı profillerdir. Bu ürünün ölçüleri standart ölçülerin dışına çıkabilir ve ihtiyaca göre daha büyük ve sık kullanılmayan boşluklar güvenli bir şekilde kapatılabilir.
8.5.Galvaniz çelik poliüretan dolgulu lamel
Sağlamlık, güvenlik ve yalıtım istenilen alanlarda kullanılmak üzere üretilir. Bu lameller kullanıldığında büyük motorlara ihtiyaç duyulur. Çünkü hacmi ve ağırlığı, alanın da büyüklüğü hesaba katıldığında standart dışına çıkar.
9.Alt parça 
Alt parça, lamel sırasının en alt kısmına takılır ve yere temas eden tarafta kalır. Altına takılan lastik fitil sayesinde panjur veya kepenk kapanış esnasında, zeminle yumuşak bir temas kurar ve ürüne zarar vermeden kısmen yalıtılmış bir kapanma sağlar. Lamel hangi malzemeden olursa olsun, alt tarafta yüke maruz kaldığı için alt parça alüminyum ya da çelikten üretilir.
Kepenk ve Panjur Aksesuarları
Kepenk ve panjur aksesuarları, sistemin omurgasını oluşturan panjur ve kepenk lamellerini birleştirmeye, ürünün sessiz çalışmasına, temasta bulunduğu diğer çevre elemanlarına zarar vermemesine, ürünün manuel kullanılmasına ve sistem içindeki elemanların birbiriyle senkronize hareket edecek şekilde bağlanmasına yarayan, plastik ve metal ve elektronik parçalardır.
Eksik ya da hatalı bir aksesuar tüm sistemin çalışmasını kötü yönde etkiler ve ürüne zarar verebilir.
Bu yardımcı elemanların birçoğunun plastik ve metal olarak iki farklı şekilde üretildiğini görmek mümkündür. Ürünün büyüklüğü ve ağırlığına göre üretimi yapılan bu değişken hammadde ve formdaki parçalar genellikle panjurlarda plastik, kepenklerin ise büyük ölçekli ürünlerinde çelik olarak karşımıza çıkmaktadır. Ürün boyutları büyüdükçe ve ağırlaştıkça, aksesuarların ölçüleri de kepenk ve panjurlara uyumlu şekilde büyür ve dayanıklılıkları artar.
1.Aksesuar Çeşitleri
Kepenk ve panjur için hayati önem taşıyan bazı aksesuarlar çeşitleri şunlardır:
-
Tapa
-
Boru başı
-
Redüktör kolu
-
Kasnak
-
Çelik askı
-
Yan kapak
-
Makara
-
Fitil
-
Rulman
1.1.Tapa
Tapalar, panjur ve kepenk lamellerini birleştirmeye yarayan plastik ve çelik maddeden üretilen aksesuarlardır. Farklı ölçülerde üretilen lamel profilleri, sipariş ölçülerine göre kesildikten sonra birleştirilmek üzere montaj alanına gelir. Lameller birbirlerine geçirildikten sonra bir boş, bir dolu olacak şekilde uç kısımlara takılan tapa, lamellerin sabitlenmesi ve kaymaması amacıyla zımba teli ya da perçin yardımı ile sabitlenir.
En çok kullanılan tapa çeşitleri ise aşağıdaki gibidir:
Standart Tapa Dişli Tapa M Tip Bıçak Tapa
- 39’luk tapa 39’luk tapa 39’luk tapa
- 45’lik tapa 45’lik tapa 45’lik tapa
- 55’lik tapa 55’lik tapa 55’lik tapa
- 77’lik tapa 77’lik tapa 77’lik tapa
Extrüzyon Tapa Tek ve Çift Çıdarlı Çelik Tapa
- 55’lik tapa 77’lik tapa
- 60’lık tapa 99’luk tapa
- 77’lik tapa
1.2.Boru Başı
Boru başları, sekizgen borular ve yan kapaklar arasında köprü görevi görür. Borunun dönmesini ve bu vesile ile kepenk veya panjurların boruya sarılması ya da salınmasını sağlayan harekette görevini yerine getirmiş olur.
Tapalarda olduğu gibi boru başı da plastik ve alüminyum döküm malzemeden üretilmektedir.
Boru başı çeşitleri şu şekildedir:
-
Pimli boru başı
-
Pimsiz boru başı
-
Uzatmalı boru başı
-
Aktarmalı boru başı
1.2.1.Pimli Boru Başı
Pimli boru başı, pimsiz yan kapak içerisine onu karşılayan rulman ve rulman yatağı ile takılır. Diğer ucu sekizgen boru içinde bulunan boru başı dönüşünü bu şekilde sağlar.
Pimli boru başı plastik ve alüminyum döküm olmak üzere üretilebilir.
Plastik pimli boru başı ölçüleri;
-
40’lık pimli boru başı
-
60’lık pimli boru başı
-
70’lik pimli boru başı
Alüminyum pimli boru başı ölçüleri;
-
60’lık pimli boru başı
-
70’lik pimli boru başı
Alüminyum döküm boru başı pimli olarak üretilip kullanılmaktadır.
1.2.2.Pimsiz Boru Başı
Pimsiz boru başı, rulman aracılığı ile pimli yan kapağa takılır. Diğer ucu sekizgen boru içinde bulunan boru başı dönüşünü bu şekilde sağlar.
Plastik pimsiz boru başı ölçüleri;
-
40’lık pimli boru başı
-
60’lık pimli boru başı
-
70’lik pimli boru başı
1.2.3.Uzatmalı Boru Başı
Sabitlendiği yan kapaktan mevcut uzatma pimi boyu kadar mesafede hareket edebilir ve içinde bulunduğu sekizgen boruya ağır yüklerde destek olur. 70’lik ölçüde alüminyum döküm malzemeden üretilir.
1.2.4.Aktarmalı Boru Başı
Alüminyum döküm malzemeden üretilir. 102’lik borulara uygun ölçüde üretilmektedir. Gövde ve boru birleştirme aparatı olmak üzere 2 parçadan oluşur. Uzun ölçülerdeki kepenkler için kullanılan 102’lik çelik boru içinde destek görevi görürler.
1.3.Redüktör Kolu
Redüktör kolu manuel çalışabilen, redüktörlü motorlar için ve tamamen manuel olarak çalışan tente, şemsiye gibi ürünler için üretilmiş bir aksesuardır.
Elektrikli tüp motor elektrik kesintisine uğradığında redüktör kolu yardımı ile açılabilir veya kapatılabilir.
Genellikle tüp motor ile kullanılan redüktör kolu elektrik kesintisi, motor arızası gibi durumlarda kesinlikle yakınlarda bulundurulması gereken bir aksesuardır.
Redüktör kolunun iki yardımcı parçası bulunmaktadır. Bir tanesi sabit ara redüktör kolu, diğeri ise hareketli ara redüktör koludur.
Kullanılan alana göre hareketli olan ara redüktör kolu orta kısmındaki hareket etmesini sağlayan parça ile açı değiştirerek kolun daha rahat dönmesi sağlar. Sabit olan kol ise redüktör kolunun dönmesine engel olmayan alanlarda redüktörün içine takılarak, alt tarafındaki kancaya redüktör kolu takılır ve döndürülerek açma-kapama hareketi sağlanır.
1.4.Kasnak
Kasnak, plastik malzemeden üretilmiş PVC panjurlarda kullanılır. PVC monoblok panjurların kutu kısmının içinde yer alan kasnaklar, kepenklerde bulunan boru başı vazifesi görür. Monoblok kutu içerisindeki tanbur ile monoblok kapağın arasına takılır. Üzerindeki kanalın içinden makara kayışı geçer ve el ile döndürülerek tanbur döndürülür ve bu sayede panjur lamellerinin aşağı yukarı hareketi sağlanır.
Kasnaklar da boru başı gibi pimli kasnak ve pimsiz kasnak olarak ikiye ayrılır.
1.4.1.Pimli Kasnak |
1.4.2.Pimsiz Kasnak |
|
• 120x40 pimli kasnak |
• 120x40 pimsiz kasnak |
|
• 140x40 pimli kasnak |
• 140x40 pimsiz kasnak |
|
• 140x60 pimli kasnak |
• 140x60 pimsiz kasnak |
1.5.Çelik Askı
Çelik askı, tanburdaki boşluklara ve en üstteki lamel kanalına geçirilerek, lamelleri tanbur borulara sarmaya yarar. Standart çelik askı ve yarıklı çelik askı olmak üzere iki çeşit bulunur. Genellikle beyaz, pres ve siyah olmak üzere üç renkte üretilen çelik askılar, dışarıdan bakıldığında görülmezler. Sistemdeki en ağır yükü taşıdıklarından ötürü, üç boyutta ve boyutlarına göre olan et kalınlığında üretilip kullanılmaktadır.
-
39’luk Çelik Askı 10*140*0,25
-
55’lik Çelik Askı 10*140*0,25
-
77'lik Çelik Askı 11*152*0,25
Doğru çelik askıyı doğru üründe kullanmak hem ürün hem de kullanıcıları ve altından geçen her bir kişi adına hayati önem taşır. Zira bir bakıma bu tür olumsuz durumların yaşanmaması için, sekizgen boru içindeki boşluklar, kendi ölçülerindeki çelik askılar kullanılacak şekilde üretilir. Özetle, sistemin en küçük parçalarından biri olan çelik askı, güvenliği en yüksek seviyede sağlayan aksesuarlardan biridir.
1.6.Yan Kapak
Kepenk ve panjurlarda kullanılan yan kapaklar boyut ve üretildiği hammadde olarak birbirlerinden farklıdır. Hatta kepenk için kullanılan yan kapaklarda da alüminyum döküm ve galvaniz yan kapak olarak iki çeşit kullanılmaktadır. Bunun yanında tıpkı boru başı ve kasnak gibi pimli ve pimsiz olarak üretilirler.
Panjurlarda genellikle PVC monoblok yan kapak kullanılmakla beraber, alüminyum panjurlarda 137’lik yan kapaklardan başlanılarak 165 ve 180’lik yan kapaklar da kullanılır.
Yan kapak ölçüleri aşağıdaki gibidir;
• 137 mm alüminyum yan kapak |
• 250 mm alüminyum yan kapak |
• 165 mm alüminyum yan kapak |
• 300 mm galvaniz çelik yan kapak |
• 180 mm alüminyum yan kapak |
• 350 mm galvaniz çelik yan kapak |
• 205 mm alüminyum yan kapak |
• 400 mm galvaniz çelik yan kapak |
1.7.Makara
Makaralar manuel açma-kapama sağlayan ürünlerdir. Makara kayışı kasnaktaki kanala girer ve kasnağı döndürerek kutu içindeki tanburun dönüşü sağlanır. PVC panjurlarda kullanılan makaralar sadece manuel çalışan panjurlar için üretilip kullanılır.
Çalışma sistemleri basittir. Makara içinde bulunan yay, kayışı sürekli gergin tutar. Kayışın çıktığı ağız kısmındaki kilit sistemi ise yayın kayışı salmasını engeller ve ancak el ile gevşetildiğinde salınım yapabilir.
Nadir arıza yapan bu ürünlerde, yay arızası dışında bir sorun yaşamak pek olası değildir. Böyle bir durumda ise orta kısmından açılarak dolanan kayış yerine oturtulabilir ya da bozulan yay yenisi ile değiştirilebilir.
Duvara ya da panjur dikme profiline monte edilerek kullanılmaktadır.
1.8.Fitil
Fitil, hareketli kapı veya pencereler ile kapatılmak istenen mekanları tozdan, sıvıdan ve nispeten de sesten yalıtan üründür. Aynı zamanda ürün ve aksesuarları sürtünmeden kaynaklanan aşınmalardan korur.
Kepenk ve panjurlarda kullanılan fitiller iki çeşittir.
-
Kıl fitil
-
Lastik fitil
Kıl fitil, panjur ve kepenklerin yan dikme profillerinde bulunur. Dikmelerin arasında hareket eden lamellerin dikmeye sürtünmesini engeller ve daha sessiz çalışmasına olanak sağlar.
Bitiş profilinde bulunan lastik fitil ise lamellerin yere teması sırasında yumuşak bir duruş sağlarken toz, sıvı ve sesi içeriye almaz.
Fitiller de ürünlerin boyutlarına göre üretilir. Her bitiş profili ölçüsüne göre 39’luk, 55’lik ve 77’lik lastik fitil bulmak mümkündür.
1.9.Rulman
Rulman, temelde biri küçük biri büyük olan iki farklı çaptaki çemberin (metal ya da plastik) iç içe konumunda iken aradaki boşluk kısmına bilye denilen küre metallerin sıralı şekilde koyulması ile oluşur. Kullanım yerinde bir çember sabit iken diğer çemberin dönebilmesi ile minimum sürtünmede harekete imkân sağlar. Uygulamaya göre dış çember sabit iken iç çember hareketli montaj yapılabileceği gibi, iç çember sabit iken dış çember hareketli şekilde montaj yapılarak da kullanılabilir. Rulmanların uygulamaya göre geliştirilmiş farklı tipleri vardır. Örneğin yanal yükler ve az olan alın yükleri için standart rulmanlar kullanılabilirken, alından yüke maruz kalan rulmanlarda taban rulmanları, daha yüksek yanal yükler için ise iğne masura rulmanlar tercih edilebilir.
Kepenk, panjur vb. gibi otomasyon ürünlerinde rulman kasnak, yan kapak ya da boru başında bulunur ve sistemdeki hareketi sağlayan bir köprü görevi görür.
Tente, Pergola Sistemleri ve Motorları
Tente ve pergolalar dünyanın her yerinde, ihtiyaç duyulan noktalarda, gölgelendirme için uygulanan ve ferah bir mekân sağlamak amacı ile kullanılan ürünlerdir.
Bu sistemleri faydaları ve teknik detayları ile ele alacağız.
1.Tente, Pergola Sistemleri
Tente ve pergola sistemleri, mekânları güneş, yağmur, kar, dolu gibi olumsuz hava şartlarından koruyan sistemlerdir. Açık mekanınızın üst kısmını kapatmak ya da tamamen açık bir alanı çepeçevre kapatarak ısı ve ışık yalıtımı sağlamaya yararlar.
Günümüzde sıkça tercih edilen tente ve pergolaların kullanımı özellikle son 10 yılda büyük artış göstermiştir. Gölgelendirme sistemlerine talep önemli ölçüde büyümüştür. Üst düzey konfor sağlamak adına mevcut teknolojiler entegre edilerek sistemler geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam etmektedir.
1.1.Tente
Tenteler kendi içinde sınıflara ayıracak olursak şu şekilde sıralayabiliriz.
1.1.1.Mafsallı Klasik Tente
-
Tente sistemlerinden en çok tercih edilen modellerdendir.
-
Manuel olarak açılıp kapanabilir.
-
Montajı, kurulumu ve kullanımı kolaydır.
-
Tente çeşitleri arasında fiyatı en uygun olan tentelerden biridir.
1.1.2.Kasetli Tente
-
Montajı ve kurulumu kolaydır.
-
Kapandığında sadece kutusu görünür ve şık bir görüntü verir.
-
Sık tercih edilir.
-
Tamir ve bakımı kolaydır.
-
Uzaktan kumanda ile kontrol edilebilir.
1.1.3.Win Tente
-
Estetik bir gölgelendirme sağlar.
-
Ev ve iş yerleri başta olmak üzere tüm alanlarda kullanılabilir.
-
Montaj ve kurulumu basittir.
-
175 dereceye kadar açı sağlar ve günün her saatinde tam gölgelendirme
1.1.4.Körüklü Tente
-
Ağırlıklı olarak kafe, restoran, büfe, bakkal gibi işletmelerde tercih edilir.
-
Otomatik ve manuel açılıp kapanabilir.
-
Görünümü şıktır.
-
Uzun yıllar sorunsuz şekilde çalışabilir.
-
Tercihen balkonlarda da kullanılabilir.
1.2.Pergola
Temel amacı gölgelendirme olan pergola en eski gölgelendirme sistemlerinden birisidir.
İlk zamanlar ahşaptan yapılıp evlerde ve bahçelerde kullanılan pergola sistemleri, günümüzde yeni fikirlerle bir hayli çeşitlenmiştir.
Özellikle kafe ve restoranlarda tercih edilmektedir. Oturma alanı pergola ve giyotin cam sistemleri ile tam olarak kapatılarak, kış aylarında da alanın sıcaklığı ve konforu muhafaza edilir.
Tam anlamıyla açık bir alana uygulanabilen pergolalar sayesinde, iklim koşullarından korunabilen ve izole alanlar elde edilebilir. Kış bahçesi olarak adlandırılan sistemler, soğuk kış aylarında bahçenizde sıcak bir alan elde etmeye yarar.
Pergola çeşitlerinin günümüzde geliştirilip, çeşitlenmeye devam etmektedir.
Açık havuzların üzeri kapatılabilir, tam güneş alan ve gölgelendirme bulunmayan alanlar kapatılarak, pergola sistemi altında etkinlikler, toplantılar ve yemek organizasyonları düzenlenebilir. Sistemin içinde mevcut olan ışıklandırmalar ile benzer etkinlikler akşam ve gece saatlerinde de yapılabilmektedir.
Çardak, kamelya gibi gölge alanları, çelik kirişli pergolalar sayesinde kolayca yapılabilir ve uzun yıllar sorunsuz şekilde kullanılabilir.
Black-Out kumaşlar sayesinde maksimum seviyede ısı ve ışık yalıtımı sağlanır.
Bio-Climatic pergola sistemleri, açılıp kapanabilen tavan sistemi ile istenildiğinde gölge, istenildiğinde ise yarı gölge sağlar. Aynı zamanda lameller toplandığında tam açılabilen bir tavan elde edilmiş olur. Tavan kısımda bulunan lameller 120 dereceye kadar açılım sağlayabilir.
Lamel veya kumaş kullanılmadan, enerji üretimi için kullanılabilen pergola çeşitleri mevcuttur. Bu sistemde kirişlerin üzerine güneş paneli konularak ev ya da iş yerinizin tükettiği enerjinin bir kısmını karşılayabilirsiniz.
Tavan kısımları çatı şeklinde ya da düz olarak uygulanabilir.
Su tahliye kanalları sayesinde yağmurlu ve karlı havalarda, üzerindeki suyu sisteme zarar vermeden tahliye eder.
2.Tente ve Pergola Motorları
Tente ve pergola motorlarınızı kullanılacak alana, ürünün boyutlarına ve açılma-kapanma sıklığına göre seçmeniz motorun ömrünün belirlemede önemli rol oynamaktadır.
Tente ve pergolalarda kullanılan motorlar aşağıdaki gibidir.
-
Düz tente motoru
-
Redüktörlü tente motoru
-
Kendinden Alıcılı tente motoru
-
Kendinden Alıcılı pergola motoru
2.1.Düz Tente Motoru
Panjur ve kepenk motorları ile benzerlik gösteren bu motorlar; buton ile ya da motora harici alıcı bağlanarak kumanda ile çalışabilmektedir. Motorun gücünü, ürünün ölçülerine göre belirlemekte fayda vardır.
2.2.Redüktörlü Tente Motoru
Düz tente motoru ile redüktörlü tente motorunun baş kısımları birbirinden farklıdır. Asıl önemli olan ise redüktörlü tente motoru, manuel olarak açılıp kapanabilir. Elektrik kesintisi yaşandığında tentenizi manuel olarak açıp kapayabilirsiniz.
2.3.Kendinden Alıcılı Tente Motoru
Motorun içerisindeki alıcı kart sayesinde, tentenizi uzaktan kumanda ile yönetebilir, aynı zamanda evinizdeki ya da iş yerinizdeki tente sistemlerinizi akıllı ev sistemlerine entegre ederek, günün belirli saatlerinde otomatik açılıp kapanmasını sağlayabilirsiniz. Çapları 45’lik ve 70’lik olarak, kullanıldığı tentelerin boyutları ve ağırlığına göre değişebilir.
2.4.Kendinden alıcılı Pergola Motoru
Kendinden alıcılı tente motoruna göre gücü daha fazla olan bu motorların özellikleri tamamen aynıdır. Daha ağır yükler ile çalıştıklarından ötürü, kimi tente motorlarına göre çapları daha büyüktür.
Tente ve pergolalar ve motorları, entegre olduğu sistemler ile beraber sağladığı konfor ve mevcut teknolojik donanımları ile ev ve iş yerlerimizde hem şık bir görüntü verir hem de günlük mikro işlerimizi üstlenerek zamandan tasarruf etmemizi sağlar.
Son yıllarda giderek yayılmaya başlayan güneş enerjili ve tamamen otonom çalışan sistemler ile de yüksek miktarda enerji tasarrufu sağlanmakta ve sadece 1 kez oluşturulan senaryo ile bu sistemler elinizi bile değdirmeden günlük gölgelendirme saatlerinde otomatik çalışmaktadır. Aynı zamanda yardımcı aksesuarlar kullanılarak rüzgâr, yağmur, fırtına gibi sert hava koşullarında tente ve pergolalarınız otomatik kapanarak kendisini korumaya alır.
Teknoloji geliştikçe ve bu sistemlere entegre edildikçe ürünlerin ömrü uzamakta, enerji tüketimleri azalmakta ve günlük hayatımızı daha da kolaylaştırmaktadır.
Carbos tüp motor, yıllardır ithal edilen bu teknolojiyi Türkiye sınırlarında üreterek bir ilke imza atmakta ve orta sınıf teknolojik ürün ihracatı yaparak sektöre değer katmaktadır.
YERLİ ÜRÜNÜN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
Günümüzde gelişmiş ülkeler, özellikle teknolojik ürün ve satış potansiyeli olan ürün ve alanlara önem veriyor. Bu ürün ve hizmetlerin sektör bazlı potansiyellerini analiz edip üretimini gerçekleştirerek, dış ülkelere ürün ihraç etme konusunda oldukça başarılılar.
Otomasyon alanında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ürün ve hizmetler gün geçtikçe dijitalleşip, kolay kullanıma uygun hale getirilmektedir. Esasında bu düşüncenin temelleri, ülkemizde uzun yıllar önce atılmış ve Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte, ülkemiz kalkınma yolunda önemli ölçüde yol kat etmiştir.
Yerli ürün üretilmesi ve kullanılmasının temeli, ülkenin bağımsızlığının korunması için 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’nde atılmış ve sonrasında İstanbul Milli Sanayi Birliği’nin yerli mallar sergisinde, yerli üreticilerin ürünleri halka sunulmuştur. Hem otoriteler hem de halk bu durumu oldukça olumlu karşılamıştır.
Bu adım bir kıvılcım olmuş ve akabindeki gelişmeler neticesinde ülke genelinde tersane, şeker fabrikaları, uçak, mühimmat, dokuma, ipek, demir-çelik, şişe-cam fabrikaları ve elektrik santralleri açılmış ve de kısa süre içinde ülkenin büyük bir kısmı bu kalkınmayı benimseyerek desteklemiştir. Uzun yıllar, ülkemizde zamanın şartlarında üretilen ürünler hem yurt içi hem de yurt dışında büyük ilgi ve talep görmüştür.
Türkiye, Cumhuriyet döneminde 5 kıtada 135 ülkeye mal satmakta olan, ihracatın %90'ını sanayi ürünlerinin oluşturduğu ve bu ürünlerin yarıdan fazlasının ihracatını gelişmiş, zengin ülkelere yapan bir ülke konumuna gelmiştir.
O yıllarda yerli mallarına yapılan teşvik, uygulanan reklam kampanyaları ve örgütlü bilinçlenme etkilerini göstermiş, ülke ekonomisi %17 gibi bir büyüme göstermiştir. Ayrıca Türk Lirası’nın diğer para birimleri karşısında değeri dengelenmiştir (1 Amerikan Doları = 1.26 Türk Lirası 1934-1938). 1947 yılında ise İMF ve dünya bankasına üye olunmuş ve 1980 yılına kadar sabit döviz kuru uygulanarak ekonomide bu süre içinde denge sağlanmış ve yatırım teşvikleri artırılmıştır.
Ne yazık ki bu durum günümüzde varlığını koruyamamakta, özellikle enerjide %90 gibi oranlarda dışa bağımlı, verimli arazilerinde mahsul yetişmeyen, sanayisi zor durumda bir ülke haline gelmiştir.
Bir yandan ise artan teknolojik gelişmeler çerçevesinde, yerli yatırıma teşvik edilmesi gereken orta ve yüksek teknolojik ürünlerin ihracatı, ülke ekonomisine sağlayacağı katkı bir hayli fazladır. Örneğin savunma sanayinde insansız ve tahrip yeteneğine sahip hava araçları (İHA, SİHA) üretiminde yapılan başarılı girişim ve dünya ülkelerine yapılan ihracat, buna bir örnektir.
Yerli üretime yapılan her yatırım kalkınmaya destek olacaktır. Bizler Carbos Motors olarak üzerimize düşeni yapıp, ülkemize yıllardır ithal edilen tüp motor ürününün yerli üretimine, zorlu ekonomik koşullara rağmen başlamış bulunmaktayız. Ülkemiz insanının konu ile alakalı duyarlılığını biliyoruz ve güveniyoruz.
Panjur ve kepenk Arızaları ve Sebepleri Nelerdir?
Teknolojinin gelişmesi ile beraber manuel panjurların yerini otomatik panjurlar alarak, hayatımızı oldukça kolaylaştırmıştır.
Günümüzde panjur özellikle ev ve ofislerde oldukça sık kullanılmaya başlanmıştır. Buna bağlı olarak da tamir, servis ve bakımlarının belirli aralıklarla yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde panjur ve kepenkleriniz zaman zaman arızalanacaktır.
En sık karşılaşılan arızaları şu başlıklar altında toplayabiliriz;
1. Otomatik Panjur Boşa Dönüyor
Eğer, elektrikli panjurlarınız boşa dönüyorsa, Buna sebep olan birkaç neden mevcuttur:
Otomatik panjurunuzun motor ve buton arasındaki bağlantıları kopmuş olabilir.
Panjur motoru arızası olabilir.
Tambur ve lameller arası bağlantıyı sağlayan çelik askı yerinden çıkmış olabilir.
2. Otomatik Kepenk Yayı Arızası Nedir?
Otomatik kepenk yayları yanlış montaj, kullanım ömrünün dolması ve kapasitesinin üzerinde yük taşıması gibi sebeplerden ötürü kırılabilir.
Kepenk yaylarının attığını veya kırıldığını anlamak aşağıdaki durumlarda mümkündür;
- Kepenk yamuk duruyorsa
- Çalışma esnasında çok fazla ses çıkarıyorsa
- Yarıya kadar çalışıyor ve daha fazla kalkmıyorsa ya da inmiyorsa
Bu durumda ne yapmanız gerekir?
- Bozuk olduğunu düşündüğünüz kepenkleri çalışmaya zorlamayın
- Kepenk yay kurma işlemi oldukça riskli bir iştir. Bundan dolayı, tecrübeli ve profesyonel bir ekip tarafından yapılması önerilmektedir
- Yayları bozuk olarak kullanmak, kepenk motoruna zarar verebilir basit bir şekilde üstesinden gelinebilecek sorunu büyütebilirsiniz
3. Kepenk Güç Kaynağı Ses Çıkarıyor
Kepenk güç kaynağı ses çıkarıyor ve ötüyorsa, cihazda bir arıza veya bozulma söz konusu olabilir.
Elektrik kesintisi veya yangın gibi durumlarda, kepenk güç kaynakları otomatik kepenklerin açılmasını sağlar. Bu cihazlar zamanla arıza yapabilir ve bozulabilir.
Otomatik kepenk güç kaynakları günümüzde birçok iş yerinde hatta hemen hemen hepsinde kullanılıyor.
3.1. Kepenk Güç Kaynağı Arızası Nasıl Anlaşılır?
Kepenk güç kaynaklarının arıza verdiğini, sinyal sesinden anlayabilirsiniz. Bu tip durumlarda teknik servis çağırmanız gerekmektedir.
Aynı zamanda panjur, kepenk, garaj Kapılarını UPS güç kaynağı ile kesintisiz kullanabilirsiniz.
4. Kepenk Motoru Tamiri ve Servisi
Kepenk sistemlerinde sık rastlanan arızalardan biri kepenk motoru arızasıdır.
Kepenk motoru arızası birçok sebepten ötürü meydana gelmektedir. Bunları örnekleyecek olursak;
- Kepenk askılarının kopması sonucunda motorun herhangi bir yerinde kırılma meydana gelebilir. Panjurlara oranla kepenkler, daha ağır ve boyutlarının büyük olmasından ötürü askı kopması ya da yerinden çıkması, lamellerin düşmesi ile sonuçlandığında motora ve ürünün geneline hasar verebilir.
- Elektriksel kısa devrelerden dolayı motor yanabilir
- Kabloların lamellerin arasına sıkışarak motora zarar verebilir
- Motora bakım yapılmaması
- Motorun kullanım ömrünü tamamlaması
- Kepenk montaj yerinin düzgün olmaması ya da montajının düzgün yapılmaması
- Kepenginizde bir arıza ile karşılaştığınızda, montajı yapan ekibe iletişim numaralarından ulaşıp servis talebinizi iletin.
Kepenkler, boyutları büyük olduğundan ötürü tehlike arz eder ve yalnızca uzman ekipler tarafından müdahale edilmelidir.
Carbos Tüp Motor, tüm motorlarının arıza, servis ve bakımlarına %100 garanti verir. Montaj ve voltaj kaynaklı sorunlar haricinde oluşabilecek tüm arızalara en kısa sürede cevap verip, siz kullanıcılarımızın sorunlarını en hızlı şekilde çözüme ulaştırıyoruz.
Otomatik Kapılarda Motor Seçimi Neye Göre Yapılır?
Seçilecek olan garaj kapısı sisteminin en önemli ve bilinmesi gereken can alıcı noktası garaj kapısı için kullanılacak motorlardır. Bu motorlar güçlü yapıları ve 100 bin ve üzeri açıp kapanma özelliğine sahiptir. Bu denli önemli sayıya ulaşabilmesi için motorun doğru şekilde bağlanması ve elektrik sistemlerini koruyucu regülatör, UPS gibi kesintisi güç kaynaklarını barındırması ve hatta elektrik kesilmesi durumuna karşı kuru akü sistemi ile desteklenmesi kalıcı çözümler olabilmektedir.
Öncelikle garaj kapısı montajı yapılacak alan, elektrik tesisatı ve nasıl bir kapı yapılacağına karar vermek gerek. Küçük bir garaj kapısı yaptırılacak ise garaj kapısı başlığı altındaki kepenk sistemi uygulanacak ise tüp motor kullanımı yeterli olacaktır. Çünkü bu ürünler alüminyumdan üretildiği için genellikle hafiftir.
Şayet endüstriyel garaj kapısı (seksiyonel kapı) seçilecek ise güçlü bir motor tercih edilmelidir. Çünkü endüstriyel tip garaj kapılarının panelleri ağırdır.
Otomatik kapı motoru seçimi kullanıcılar için oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu konu çoğu kullanıcıda kafa karışıklıklarına sebebiyet verebilir. Doğru motor tercihi ile sistemin uzun yıllar sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlayabilirsiniz. Bu sayede de sisteminizden maksimum düzeyde performans alarak büyük tasarruf sağlar, maliyetinizi minimuma indirirsiniz. Otomatik kapı motoru tercihinizi yaparken dikkat etmeniz gereken birkaç unsur vardır. Tercihinizi yaparken bu birkaç unsura dikkat ettiğiniz sürece sorun yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Bu seçimi yaparken dikkat etmemiz gerekenler nelerdir?
1. Kapının ortalama ağırlığı
Kayar kapı ağırlığı, marka ve model fark etmeksizin dikkat edilmesi gereken konulardan en önemlisidir. Kapınızın ağırlığına göre yanlış seçilmiş bir otomatik kapı motoru, size büyük sorunlar yaşatabilir. Yanlış seçilmiş bir motor yüzünden maddi ve zaman kayıpları yaşayabilirsiniz. Bu yüzden de bu konu ciddi derecede üzerinde durmanız ve önem göstermeniz gereken bir konudur. Ağırlığı arttıkça kapı motoru fiyatlarında az da olsa bir artış görülmektedir. Fakat emin olun bu ödeyeceğiniz bu küçük fiyat farkları ile ileride oluşabilecek maddi kayıpları ve mağduriyetleri önlemiş olursunuz.
4 metre uzunluğunda bir kapı için %40 sürtünme hesaplamak sağlıklı olacaktır. Konu ile alakalı aşağıdaki tablodan yararlanabilirsiniz.
2. Kullanım Yoğunluğu
Saatte 20 – 30’dan fazla aç-kapa yapacak olan kayar kapı yoğun kullanım sınıfına girmektedir. Bu gibi durumlarda yoğun kullanıma uygun bir motor seçimi yapmalısınız. Saatte 20 – 30’dan az aç-kapa olacaksa orta yoğunlukta kullanılan motorlar tercih edilmelidir. Yoğun kullanım olursa motor fazla ısınacağından dolayı termik atar ve korumaya geçer. Motor soğuduktan son tekrardan çalışma sağlar ama bu gibi durumlar sahip olduğunuz otomatik kapı sistemleri için pek sağlıklı durumlar değildir. Uzun vadede kalıcı sorunlara yol açabilir.
Bu yüzden tercihinizi yaparken, bu unsuru da dikkate alıp iyi düşünmeniz gerekmektedir. Her ihtimale karşı, yoğun kullanıma uygun bir motor tercih ederseniz, ileride oluşabilecek daha büyük sorunları engellemiş olursunuz.
Kullanım yoğunluğu açısından emin olduğunuz, saatte 20–30’dan az aç-kapa olacak olanlarınız için rahatlıkla orta yoğunlukta kullanılan motorları tercih edebilirsiniz.
3. Kapı Uzunluğu
Kapı uzunluğu otomatik kapı motor seçimlerinde önemlidir. Kapınızın uzunluğuna göre motor seçmek kullandığınız sistemi uzun yıllara kullanmanızı sağlayacaktır. Kapı uzunluğuna göre motor seçilmemesi durumda sistem stabil çalışmayacağından dolayı problem çıkarması olasıdır.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz bu birkaç noktaya dikkat ederek kendinizi oluşabilecek her türlü soruna karşı engellemiş olursunuz. Bu sayede ister evinize ister işyerlerinize kurduracağınız otomatik kapı sistemleri size uzun yıllar sorunsuz bir şekilde hizmet eder.
Tüp Motorlara Genel Bakış
Tüp motorlar elektrikli motor ailesinin önemli üyelerindendir. Panjur, kepenk, tente, giyotin, pergola, wintent, zip perde gibi otomasyon ürünlerinin çalıştıran hareketi sağlamaktadırlar.
Kullanılan sisteme ve ağırlığına göre sınıflara ayrılan bu motorlar, işlevselliği açısından çeşitlilik gösterirler.
Bahsi geçen otomasyon sistemlerinde kumanda, buton ya da akıllı ev sistemleri ile entegre şekilde otomatik çalışan tüp motorların yanı sıra, acil durumlarda manuel olarak çalışabilen tüp motorlar mevcuttur. Bu konuda öne çıkan tüp motorlar, redüktörlü tüp motorlardır.
1. Tüp Motorlar Kullanım Alanları
Tüp motor kullanım alanları bakımından şu şekilde sıralanır;
-
Pencere ve balkonlar
-
Perdeler
-
Garaj kapıları
-
Avlu ve bahçeler
-
Kış bahçeleri
-
Restoran ve kafeler
-
Alışveriş merkezleri
-
Kamyon ve tırlar için giriş-çıkış kapıları
-
Güvenlik gerektiren iş yerleri (Banka, kuyumcu vb.)
-
Depo giriş-çıkış alanları
2. Tüp Motor Modelleri
Tüp motorlar monte edileceği ürüne göre özellik, boyut ve güç bakımından çeşitlilik gösterir.
2.1. Panjur Sistemleri
Panjurlar için üretilen tüp motorlar, düz tüp motor ve kendinden alıcılı tüp motor olmak üzere ikiye ayrılır. Düz motorlar pencere kenarlarına takılan butonlar ile çalışırlar. Kendinden alıcılı tüp motorlar ise kumanda ve akıllı ev sistemleri ile entegre çalışırlar.
2.2. Kepenk Sistemleri
Redüktörlü tüp motorlar genellikle tente ve kepenk otomasyonu sağlamaktadır. Elektrik kesintisi yaşanması halinde manuel olarak da kullanılabilen bir sistem sunmaktadır. İş yerleri için oldukça kullanışlı ve güvenlikli ürünlerdir. Özellikle camekanlı iş yerleri için kepenk sistemi ile güvenlik altına alınması oldukça yaygındır. Daha önceki kepenk ve panjur tarihi adlı yazımızda da paylaştığımız üzere, güvenlik amaçlı olarak kullanılmaya başlanmış ve bu amaç ile kullanılmaya devam edilmektedir.
Kepenkler için üretilen tüp motorlar redüktörlü tüp motor, zincirli tip endüstriyel tüp motor ve düz kepenk motoru olarak üç kategoriye ayrılmaktadır. Kepenkler özelinde çalışan bu motorlar manuel olarak iki şekilde çalışırlar; Birincisi redüktör kolu yardımı ile tüp motorun baş kısmındaki aparata takılarak döndürülür. (bakınız) Diğer bir yöntem ise zincirli tüp motorlardaki zincir yardımı ile manuel olarak motorun döndürülmesi şeklindedir. Düz kepenk motorları ise butonlar ve harici alıcılar ile çalışmalarının dışında kendinden alıcılı modelleri de mevcuttur. Bu motorlar da kumanda ve akıllı ev sistemlerine entegre edilebilirler.
Kepenklerde kullanılan aynı sınıfta motorlar sağladığı redüktör seçeneği ve kendinden alıcılı modelleri ile pergola, tente, giyotin ve wintent gibi ürünlerde kullanılmaktadır.
2.3. Pergola Sistemleri
Pergola nitelikli ve yönlü bir üründür. Evinizin bahçesine kış bahçesi yaptırabilir ve yağışlı havalarda pergola sistemini kullanarak soğuktan ve yağmurdan korunarak bahçenizde vakit geçirebilirsiniz. Bomboş bir araziyi üzerine pergola sistemi inşa ederek gölgelendirebilir, bu alanın altında etkinlik düzenleyebilirsiniz. Kafe ya da restoranınızın açık alanını gündüzde aktif bir şekilde kullanabilmek için pergola sistemi yaparak gölgelendirebilir ve misafirlerinizi ağırlayabilirsiniz.
Bu ürün için kullanılan tüp motor genellikle kendinden alıcılı tüp motordur. Kendinden alıcılı tüp motorlar genellikle şık kumanda tasarımları ve opsiyonel açma-kapama modları ile donatılmıştır. Rüzgar sensörü, güneş sensörü ve yağmur sensörü gibi aksesuarlarla da entegre şekilde çalışabilirler.
2.4. Tente Sistemleri
Tente motoru, özellik olarak kepenk motoru ile benzerlik gösterir. Ürünün ölçüsüne göre tentelerde genellikle kepenk motorlarına oranla daha düşük güçte motorlar tercih edilir. Kendinden alıcılı tüp motor ve redüktörlü tüp motor bu üründe seçenekler dahilindedir. Daha sık tercih edilen redüktörlü tüp motor, sağladığı manuel açma kapama opsiyonu ile yük olarak da hafif olan tentelerde kullanımına uygundur. Nadir olarak düz kepenk motorları da harici alıcı ile bağlanarak tentelerde kullanılabilir.
2.5. Giyotin Cam Sistemleri
Tüp motorlar otomatik cam sistemleri için de kullanılabilen ürünledir. Çeşitli cam sistemleri ile uyumlu bir şekilde çalışabilen tüp motorlar giyotin cam olarak adlandırılan otomatik ve katlanabilir sistemlerin hareketini sağlarlar. Günümüzde özellikle kafe, bar ve çay bahçelerinde kullanılan giyotin cam sistemleri rüzgârı güneşi ve yağmuru keserek, dış mekânda konfor sağlarlar. Genellikle kumanda ile çalışan kendinden alıcılı tüp motor tercih edilmektedir.
2.6. Perde Sistemleri
Otomatik perde için kullanılan tüp motorlar, diğer tüp motorlara oranla daha ufaktırlar ve çok sessiz çalışırlar. Bu motorlar da düz tüp motor ve kendinden alıcılı tüp motor olmak üzere iki kategoride toplanır.
Yukarıda belirtilen tüp motor modelleri, işlevsellik açısından aynı görevi üstlenirler fakat teknik açıdan farklıdırlar. Bu farklılıklar boyutları, güçleri ve özellikleri olarak öne çıkar. Her biri için ayrı aksesuar, ekipman ve deneyim gerekir.
Üretim aşamasında da farklı kalıplar, farklı ürün bilgisi ve maliyetler ile üretilirler. Bu yüzden bazen boyut ve güç olarak daha ufak olan bir tüp motor, kendinden daha büyük bir tüp motora göre pahalı olabilir.
3. Tüp Motor Fiyatları
Tüp motor fiyatları markadan markaya değişiklik gösterebilir. Türkiye piyasasında olan tüp motor markaları Carbos tüp motordan önce Avrupa tüp motor ve Çin tüp motor olmak üzere iki farklı fiyat ölçeğinde değerlendirilmekte idi.
Kalite, deneyim ve özelliklerinden ötürü Avrupa tüp motorları fiyatları, Çin’de üretilen motorların fiyatlarına göre daha yüksek olmak ile beraber, ürünlerin kalitesi dünya standartlarında, ömrü ise Çin tüp motorlarına göre görece daha uzundur.
Çin tüp motor fiyatları, Avrupa tüp motor fiyatlarına göre daha uygundur ve tüp motorun amaçlanan hizmetini temel seviyede vermektedirler. Fakat günümüzde henüz akıllı ev sistemlerine entegre olamamış sadece buton, kumanda ve manuel açma-kapama şeklinde çalışmaktadırlar.
Carbos Motors ise Avrupa tüp motor ve Çin tüp motorların faydalı özelliklerini bir araya getirmektedir.
Avrupa tüp motorlarındaki akıllı ev sistemlerini geliştirmekte olup, bir adım daha ileriye giderek önümüzdeki süreçte, rüzgar sensörü, güneş sensörü, yağmur sensörü gibi yardımcı aksesuar ürünler ile tamamen otonom sistemler üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Üretimi yerelleştiren Carbos Motors, üretim maliyetlerini kaliteden ödün vermeden minimuma indirip, piyasanın ihtiyaç duyduğu fiyatlarda satışlarını gerçekleştirmektedir.
Tüp motorlardaki teknolojiyi, Türkiye’de bu ürünlerin tüm kullanıldığı alanlara uygulamak üzere yepyeni bir döneme girmekteyiz. Aynı zamanda bu teknoloji üretiminin Türkiye’de ilk kez yapılacak olması ayrı bir önem taşımaktadır.
1. Stor Perde Motorları
Stor perde, zincirli ya da yaylı mekanizmaya sahip olan perde sistemidir. Manuel olduğu takdirde kolaylıkla elle açılıp kapatılabilir. Ancak stor perde motoru teknolojisi ile bu işlemi uzaktan da gerçekleştirmek mümkündür.
Manuel kullanımda, zincir yarımı ile stor perdeler açılıp kapanır. Böylelikle kumaş boruya sarılmaya başlar ve perde burada katlanarak açılır. Stor perdeyi kapatmak için de bu işlemin tam tersini yaparak boruya sarılmış kumaş serbest bırakılır ve perde kapatılır. Genellikle bulunduğu pencerenin boyuna göre tercih edilir. Bu sisteme stor perde motoru eklendiğinde, uzaktan kumanda ya da cep telefonu ve tabletleriniz içindeki uygulamalar yardımı ile açıp kapama işlemi gerçekleştirilebilir.
1.1. Stor perde Motoru Özellikleri Nelerdir?
- Çok sessiz çalışırlar. Bu yüzden evde kullanım için uygundur.
- Çok ağır stor perdeler, motorlu sistemler için çok uygun olmayabilir. Mutlaka stor perde sisteminizin ağırlığına uygun bir motor tercih etmeniz önerilmektedir. Böylelikle ileride motorda yaşanabilecek sorunlar minimuma indirilir ve motorun ömrü uzar.
- Otomatik stor perde motorları sık açılıp kapanmaya uygundur.
- Perde projeksiyonlarda kullanıma uygundur.
- Açma-kapama süreleri hızlıdır.
1.1. Stor Perde Motoru Nerelerde Daha Sık Kullanılır?
- Stor perde motoru en sık evlerde kullanılır. Şık kumanda tasarımları ile göze hitap eden bu ürünler, teknolojini gelişmesiyle, akıllı ev sistemlerine entegre şekilde çalışabilirler.
- Mağazaların camekan cephelerinde tercih edilmektedir.
- Ofislerde sık sık kullanılırlar. Güneş sensörü sayesinde güneşi takip eder ve güneşin durumuna ve tercihlerinize göre perdeyi açıp kapatabilirler.
- Okullarda ya da sınıflarda perde projeksiyonlarda tercih edilmektedir.
Evimizin her bir köşesini günümüz teknolojilerine uygun, hayatımızı pratikleştiren ve zaman kazandıran teknolojiler ile donatmak artık kaçınılmaz oldu denilebilir.
Evde veya ofiste diğer işler ile uğraşırken, perdelerinizin daha önceden belirlediğiniz tercihlere göre gün içinde işinizi kolaylaştıracak şekilde hareket etmesini sağlayan yerli üretim tüp motorlar ve akıllı ev sistemleri ile teknoloji artık evinizde.
PANJUR TEMİZLİĞİ VE BAKIMI
Evimizi birçok etkenden koruyan panjurların uzun ömürlü bir şekilde kullanılması için bakımı ve temizliğine özen gösterilmelidir. Bu içeriğimizde basit yöntemler ile panjur temizliği nasıl yapılır inceleyeceğiz.
Panjurlar evimize renk ve tarz kattığı gibi aynı zamanda oldukça da kullanışlıdırlar. Malzemesi fark etmeksizin PVC, ahşap veya alüminyum panjurlar evimizi ferah tutmakta, güneş ışığını engellemekte toz ve tüy gibi konfor alanımızı kirletecek birçok faktörün pencereden içeriye girmesine engel olmaktadır.
Panjurların belirli aralıklarla bakımı ve temizliğinin yapılması hem sağlığımız hem de uzun süreli kullanımı için önemlidir. Bu işe ayırılacak kısa bir zaman aralığı, ürünlerimizin ömrünü uzatacaktır.
1. Panjur Temizliği
Hepimizin bildiği basit yöntemler ile panjur bakımlarınızı yapabilirsiniz. Bunlardan birkaçını başlıklar altında inceleyebiliriz.
1.1. Elektrik süpürgesi ve yumuşak uçlu süpürge başlığı
Eğer panjurlar uzun süredir temizlenmediyse veya çok tozlandıklarını düşünülüyorsa, öncelikli olarak fırça başlıklı bir elektrik süpürgesi kullanılabilir. Panjurlarını aralıklı kalacak şekilde kapatıp hem dışarıdan hem de içeriden süpürülerek yukarıdan aşağıya doğru inilmek sureti ile tozu almak etkili olacaktır. Bu şekilde panjurlarının arasında kalan tozlar alınabilir.
1.2. Mikro fiber temizlik bezi ve sıvı bulaşık deterjanı
Mikro fiber bezi bulaşık deterjanıyla ıslatarak, detaylıca panjurların aralarını ve dışını temizlendiğinde ürün, panjur lamelleri arasında biriken tozdan kurtularak, tozdan dolayı oluşacak aşınma ve çizilmenin önüne geçilir. Ayrıca panjur lamellerinin daha rahat hareket etmesi sağlanır.
Eğer panjur lamelleri ahşap yapıda ise bu işlem, ıslak ve kuru bez ile yapılarak, ahşabın suyu emmesi ve akabinde şişerek kabarması engellenir.
1.3. Karbonat ve sıcak su
Özellikle PVC ve alüminyum panjurlar zamanla daha kirli bir görüntüye sahip olurlar. Panjur açık renk ise, karbonat kullanarak eskisi gibi canlı bir görünüme kavuşması sağlanır.
Bir kapta sıcak su ve karbonatı karıştırıp panjurlarının özellikle lekeli görünen yerlerine bu karışımı döktükten sonra ve 1 saat bekleyip, daha sonra sıcak su ve bez ile panjur tekrardan sildiğinde lekeler çıkacaktır.
Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra panjur açılmadan önce, iyice kurumasına dikkat edilmelidir çünkü; nemli kalan metal malzemeler zamanla paslanma yapacaktır.2. PANJUR BAKIMI
Panjurların bakıma ihtiyaç duyan mekanizmaları çarklar ve menteşeleridir. Bunların düzenli olarak yağlanması, mekanizmanın düzgün bir şekilde çalışmasını sağlar.
Panjur kilidi de zamanla dış etkenlerden dolayı sertleşip hareket kabiliyetini kaybedebilir. Bakım esnasında sadece karbon tozu içerikli bakım yağı kullanmak gerekir. Diğer yağlar mekanizmaya zarar verebilir.
Ürünlerin bakımları yetkili servislere yaptırılması ihmal edilmemelidir.
1. Panjur ve Kepenklerin Hayatımıza Sağladığı Faydalar
Ev ve iş yerlerimizin vazgeçilmez bir parçası haline gelen kepenk ve panjurların faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
1.1. Güvenlik

- Sizler evde değilken, gece ya da gündüz hırsızlık amacı ile dairenizi ziyaret etmek isteyen kişilerin birçoğu ise evi gözlemleyip karar verirken, panjur ya da kepenk olmamasına dikkat ediyor.
- Başlıca sebeplerinden bir tanesi, ürünün dayanıklılığından ötürü vakit kaybedecek olması, bir diğeri ise panjur ya da kepenginizi açmaya çalışırken çok fazla ses çıkacak olmasıdır.
Uluslararası organize suçla mücadele hedefiyle kurulan bağımsız sivil toplum kuruluşu Global Initiative‘in 2021’de yayınladığı küresel suçlar indeksine göre, dünyada her 150 saniyede bir hırsızlık ve yağma gibi suçlar işleniyor. Ülkemiz bu alanda 6,89 puanla 193 ülke arasında 12. Sırada bulunuyor.
1.2. Sıcak, Soğuk İzolasyonu ve Şiddetli Hava Koşullarından Koruma
Kış ve yaz aylarında evinizdeki mevcut panjurlar kapatıldığında ısı izolasyonu sağlanır. Odanızın içindeki ısı uzun süre korunur ve enerji harcamalarınız buna bağlı olarak düşer.
Ayrıca fırtına, aşırı kar yağışı gibi durumlarda kapı ve pencerelerinizi, bu zor koşullardan dayanıklılığı sayesinde koruyacaktır.
1.3. Gizlilik ve Huzurlu Bir Uyku
Daireniz yola ya da diğer dairelere yakın bir noktada ise odanızın içini ve mahremiyetinizi bir çift meraklı gözden koruyacaktır. Ayrıca gece sağladığı tam karanlık ve güvenlik hissi, daha rahat bir uyku çekmenizi sağlar.
1.4. Dairenize Modern Bir Görüntü Katar
İlk üretildiği andan itibaren bulunduğu daire ve binalara hoş ve modern bir görünüm katan panjur ve kepenkler, istenilen renk ve boyutta üretilebildiği için bahçe ve evinize uyum sağlayarak bir bütünün en önemli ve gösterişli parçası haline gelir.
Kullanıldığı birçok alanda sağladığı faydalar ve kolaylıklar açısından hayatımızın bir parçası olan panjur ve kepenklerin yanı sıra tente, pergola, giyotin, zip perde, wintent gibi ürünler de hayatımızı kolaylaştıracak niteliklere sahiplerdir. Daha fazla bilgi için diğer içeriklerimizi inceleyebilirsiniz.
Kepenk ve Panjur Tarihi
Her ürün ihtiyaçtan doğar ve gelen talep, ürünün pazarda ne miktarda ve ne şekilde konumlanacağını belirler. Tarihte bunun birçok örneğini görmek mümkündür. Kepenk ve panjurlar da tam olarak ihtiyaç duyulan zamanda geliştirilmiş ve döneme çok çabuk adapte olmuş ürünlerdir.
İlk ortaya çıktığı düşünülen zamanlar, Amerika’nın Teksas eyaletinin tozlu iklim koşullarında ahşap malzemelerden yapılıp, rüzgâr ve tozdan korunmak amacıyla kullanıldığı yönündedir. Bu sıralar sarmal şekilde değil, sadece pencerelerin önünü tam kapatıp, 180 derece yanlara doğru açılmaktaydı.
1850’li yıllarda alındığı resmi olarak teyit edilmeyen, Al Johnson’a ait döner kepenk patenti ve 1976’ da G. Wilson adına sürgülü kepenk patenti de bulunmaktadır. Bu kişiler modern panjurun yaratıcısıdır. Resmi olarak bilinen ilk sarmal kepenk patenti ise, 1882 yılında Avusturyalı Anton Greisser tarafından alınmıştır.
Amerika’da ortaya çıkmasına rağmen ilk olarak Avrupa’da yayılmaya başlaması mücbir sebeplerden ötürü olmuştur. 1. Dünya savaşı sırasında bombalamalar sırasında, ev ve dükkanlarını şarapnellerden korunmak amacıyla büyük oranda panjur ve kepenk imalatı başladı.
Aynı zamanda Büyük Buhran zamanında da yağma ve soygunlardan korunmak üzere kullanılan, ucuz ve güvenilir bir koruma aracıydı.
İlk etapta manuel olarak indirilip kaldırılan panjur ve kepenkler, 1926’da CG Johnson’ın icat ettiği makine ile elektrikli ve otomatik bir şekilde kullanımına başlanılmıştır. Özellikle Avrupa’da yaşayan burjuva kesim tarafından çabuk benimsenen bu ürün, bir süre sonra bu kesim tarafından mal varlıklarının bir göstergesi olarak kullanıldığı kayıtlara geçmiştir.
Bahsi geçen dönemde can ve mal varlığını korumak amacıyla kullanılan panjur ve kepenkler bir rivayete göre, işgaller sırasında panjur ve kepenkleri kapalı olan şehir ve kasabalar terkedilmiş gibi göründüğünden, düşman birlikleri tarafından stratejik bir çıkar sağlamayacağı düşünülüp, yıkımdan kurtuluyordu. Bu sırada halk evlerinde ve dükkanlarında saklanarak savaştan hasar almadan kurtulup birçok insanın hayatının kurtulduğu söylenmektedir.
1940’lı yıllardan sonra şehirlerde nüfus iyice artmaya başlamış ve bununla birlikte güvenlik ihtiyacı da önemli bir noktaya gelmiştir. Almanya, Fransa ve İngiltere’de yoğun ilgi gören kepenk, kısa zaman içinde, gelişen teknoloji ile beraber çeşitlenmeye başlamıştır.
1952 yılında kurulan Fransız SIMU firması mühendisleri tarafından, 1959 yılında boru tipindeki ilk motor icat edildi. İlk yıllarında daha farklı amaçlara hizmet eden tüp motor geliştirilerek 1970 yılında ilk kez ticari ve endüstriyel kapılar için kullanılmaya başlandı.
Yıllar içerisinde Ar-Ge çalışmalarına devam eden firma 1985 yılında doğru akımla çalışan motoru icat ederek, sektörde devrim niteliğinde bir adım attı ve aynı yıl SIMU US adlı Amerika ofisi açtı.
1989 yılında ilk elektronik limitli tüp motor olan SIMUSoft piyasaya sürüldü.
1991 yılında yine başka bir Fransız firma olan Somfy SIMU’yu satın aldı.
Günümüzde Somfy’nin, tüp motor konusunda dünya markası olma sebeplerinden başında, tüp motor teknolojilerinin, o topraklarda büyüyüp, şekillenmesi gelir.
Yeni ve geliştirilebilir bir ürün olması, zamanın şartlarında üst teknoloji bir ürün olarak görülüp, yeniliklere açık olması, aynı zamanda bütün dünyanın kullanabileceği ve farklı alanlarda kolaylık sağlayan bir ürün olması, birden ve hızlı bir şekilde yayılarak, sektörüne yatırım yapan firmalara bu yatırımın karşılığını fazlasıyla vermiştir.
Günümüzde ise ülkemizde yaklaşık 20-25 yıldır kullanılan bu ürün hal-i hazırda ithal edilmeye devam etmektedir.
Carbos Tüp Motor, Er-Ay Dinamo Kömürleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi bünyesinde, Türkiye’ de çok daha önceden yapılması gereken bu yatırıma, günümüzün zor ekonomik şartlarına rağmen göğüs germiş, genç mühendis ve pazarlama kadrosuyla sektöre yeni bir bakış açısı getirme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Fırat BALKAN
1. Elektrik Motorları, Çalışma Prensibi ve Çeşitleri
Elektrik motoru, elektrik enerjisini kullanarak, içindeki manyetik alan etkileşimi sayesinde hareket enerjisine dönüştüren aygıttır.
Günümüzde hemen hemen her alanda kullanılan elektrik motorlarının, elektrik enerjisini nasıl kinetik enerjiye dönüştüğünü, bu yazımızdan detaylı bir şekilde öğrenebilirsiniz .
Elektrik motoru nedir? Elektrik motorları nasıl çalışır? Çalışma prensipleri nelerdir? Elektrik motor çeşitleri nelerdir? Alternatif akımda çalışan motorlar nelerdir? Doğru akımda çalışan elektrik motorları nelerdir? Senkron motor nedir? Asenkron motor nedir? Fırçalı motor nedir? Fırçasız motor nedir? Step motor nedir? Servo motor nedir? gibi soruların detaylarını paylaşacağız.
Enerji dönüşümü çeşitli enerji türleri arasında olur. Yükseklik potansiyeli kinetik enerjiye, kimyasal enerji elektrik enerjisine, elektrik enerjisi hareket enerjisine dönüşebilir.
Elektrik enerjisinin manyetizma kullanarak fizik kuralları dahilinde ve etkileyici şekilde hareket enerjisine dönüşümünü gerçekleştiren cihaza motor denir.
Enerji dönüşümünü gerçekleştiren elektrik motorları aşağıdaki şekilde sınıflandırılır:
- Elektrik Motorları
- Alternatif Akım ile Çalışan Elektrik Motorları
- Asenkron Motor
- Senkron Motorlar
- Doğru Akım ile Çalışan Elektrik Motorları
- Fırçalı (Brushed) DC Motorlar
- Fırçasız (Brushless) DC Motorlar
- Servo Motorlar
- Step Motorlar
- Alternatif Akım ile Çalışan Elektrik Motorları
1.1. Elektrik Motorları
Hareket edebilen ve insan yapımı olan hemen hemen her şeyin hareketi motorlar aracılığı ile sağlanır. Motorlar bir bakıma enerji dönüştürücüleridir. Dışardan gelen enerjiyi alırlar ve bunu farklı mekanizmalarla hareket enerjisine dönüştürürler. Bu dönüşüm esnasında bir miktar ısı açığa çıkar. Çıkan ısı miktarı motorun verimini belirler ve verim, sürtünme yüzünden hiçbir zaman yüzde yüz olamaz.
Çamaşır makineleri kazanlarını döndürmek için, bilgisayarlar işlemcilerini soğutmak için ve hatta telefonlar çağrı geldiğinde titremek için motora ihtiyaç duyarlar. Elektrik motorları, alternatif akımda çalışan elektrik motorları ve doğru akımda çalışan elektrik motorları olmak üzere temel olarak ikiye ayılır.
1.1.1. Alternatif Akım ile Çalışan Elektrik Motorları
Alternatif akım, fazlardan oluşan ve yönü sürekli değişip sabit olmayan akımdır. Alternatif akım ile çalışan motorlar, yüksek gücün istendiği endüstriyel uygulamalarda kullanılırlar.
Örneğin; bizi taşıması için üretilen trenlerde bu güç alternatif akımla çalışan senkron motorlar tarafından sağlanır.
1.1.1.1. Asenkron Motor
Yukarıdaki çizim asenkron motora aittir. Asenkron motorlar; rotor ve stator adı verilen iki ana bölümden oluşur. Stator, yüksek geçirgenliğe sahip çelik laminatların sıkıştırılarak, çelik veya dökme şasi üzerinde oturtulmasıyla oluşturulur. Bobin sargı barındırmakla birlikte rotoru çevreleyen kısımdır. Rotor ise stator tarafından çevrelenmiş fakat, statora temas etmeyen ve dönen kısımdır. Sincap kafesli ve bilezikli rotor olmak üzere iki çeşit rotor vardır.
Asenkron motor, oluşan enerji kayıplarıyla açığa çıkan ısı, sıcaklığı artırır ve bunu dağıtmak için soğutma fanı kullanılır. Rotorun hareketi şaft aracılığıyla dışarı aktarılır ve motorun çalışması için gerekli bağlantılar terminal kutusunda yapılır.
1.1.1.1.1. Asenkron Motorlar Nasıl Çalışır?
Asenkron motorun stator kısmında üç fazdan giriş alan bobinler bulunur. Bobinler üzerinden akım, her iletken etrafında bir manyetik alan oluşturur.
Geçen akımın büyüklüğü zamanla değişiyorsa, etrafında oluşan manyetik alanın büyüklüğü de zamanla değişir.
Üç faza sahip alternatif gerilimi aralarında 120° derece olacak şekilde konumlandırılmış üç ayrı bobin sargısına uygulandığında ise bobinlere giden akım miktarları yukarıdaki hareketli teknik çizimde görüldüğü gibi, sürekli ve düzenli olarak değişir. Bir bobine giden akım miktarı azalırken yanındaki bobine giden akım miktarının artması durumu sürekli bir hal aldığı ve düzenli olduğu için âdeta dönen bir manyetik alan oluşur. Bu dönen manyetik alanın hızına “senkron hız” adı verilir. Senkron hız, bobinlere gelen elektriğin frekansına ve motorun kutup sayısına bağlıdır.
Statorda bulunan bobinlerin yarattığı dönen manyetik alan, rotorda bulunan iletkenin Faraday Yasası gereği üzerinde akım oluşturmasına sebep olacaktır.
Çünkü Faraday Yasası’na göre; değişken manyetik alan içerisinde bulunan iletkenler indüksiyon akımı üretirler. Rotorda bulunan iletkenin üzerinden akım geçmesi o iletkenin de etrafında bir manyetik alan oluşmasına sebep olur.
Lorentz Yasası’na göre; iki manyetik alan birbirine kuvvet uygular ve rotor dönmeye başlar.
Manyetik alanın dönüş hızı rotorun hızını belirler. Rotor, dönen manyetik alanın etkisiyle alanla beraber dönmeye başladıktan sonra hızlanır ve hızı nihayet dönen manyetik alanınkine eşit olur. Ancak bu durumda rotora göre “dönen” bir manyetik alan bulunmaz çünkü ikisi de aynı hızda döndükleri için birbirlerine göre hızları sıfırdır.
Bu durumda rotora etki eden net kuvvet sıfır olur ve rotor yavaşlamaya başlar. Rotorun hızı azalınca tekrar bir dönen manyetik alana maruz kalacağı için hızlanır. Burada kastedilen; rotorun hızı hiçbir zaman dönen manyetik alanın hızına eşit olamaz. Dolayısıyla rotor ve dönen manyetik alan asenkron hareket ederler. Bu motor tipine adını veren de bu olgudur. Rotor, her zaman dönen manyetik alanın hızından biraz daha yavaş döner.
1.1.1.2. Senkron Motorlar
Senkron motorlar, hız kontrolünün daha önemli olduğu ve yüksek hassasiyetin istendiği durumlarda kullanılırlar. Örneğin; motorun uygulanacağı yer bir araba veya tren ise senkron motor seçilir.
Senkron motorların bölümleri asenkron motorlar ile aynıdır. Üç fazdan alınan gerilim aracılığı ile dönen manyetik alan oluşturan stator, stator ile etkileşime girerek dönme hareketini gerçekleştiren rotor, oluşan sıcaklığı dağıtma görevi üstlenen soğutma fanı, bağlantıların yapıldığı terminal kutusu ve hareketin iletildiği şaft aynen bulunur ancak, burada senkron motoru asenkron motordan ayıran durum rotorun yapısının farklı oluşundan kaynaklanır.
1.1.1.2.1. Senkron Motorlar Nasıl Çalışır?
Yukarıda senkron motora ait rotoru görmekteyiz. Rotor üzerindeki sargılar harici bir kaynaktan beslenecek şekilde doğru akım kaynağına bağlanmışlardır ve harici doğru akım kaynağına bağlanılan rotor, bir elektromıknatıs görevi görür.
Stator sargılarında üç faz aracılığıyla oluşturulan dönen manyetik alan rotordaki elektromıknatıslar ile bir araya geldiğinde asenkron motora göre farklı bir durum gerçekleşir.
Senkron motorun rotorundaki sargılara doğru akım verilmesiyle oluşan elektromıknatısın kutupları dönen manyetik alanla eşleşir. Zıt kutupların birbirini çekmesi prensibiyle birbirlerine uyguladıkları çekme kuvveti sayesinde manyetik alan ve rotor birbirine tutunur, aynı hızda, senkron olarak döner. Bu durum neticesinde asenkron motordaki kayma -manyetik alan frekansı ile rotorun frekansının farklı olması, rotor frekansının daha az olması, kayması- durumu senkron motorlarda olmaz.
Bir senkron motora ait rotorun frekansı manyetik alanın frekansı ile eşleştiğinde motor senkron olarak hareket eder ancak bu eşleşme işlemini motor belirttiğimiz haliyle yapamaz. Çok hızlı değişen manyetik alana maruz kalan rotorda bulunan elektromıknatıslar sürekli kendini çeken ve iten kuvvetlere maruz kalırlar dolayısıyla harekete kendi kendilerine başlayamazlar. Örnekle ifade edecek olursak, rotordaki elektromıknatısın N kutbu üzerinden düşünelim. Motor durgunken N kutbu statordaki sürekli ve çok hızlı değişen manyetik alana maruz kaldığında karşısına gelen kutup sürekli N ve S olacak şekilde değişir. Sürekli rotoru iten ve çeken kuvvetlerden ötürü motor çalışamaz. Oysaki motorun eşleşip senkron şekilde hareketine devam edebilmesi için rotordaki N kutbunun karşısına S kutbu gelmelidir. Bunu sağlayabilmek için ise motorun baştan hareketlendirilmesi gereklidir. Bu işlem rotorun dışına geçirilen sincap kafes ile sağlanır. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, motor ilk başta sincap kafes aracılığıyla adeta bir asenkron motor gibi çalışmaya başlar. Bu esnada elektromıknatıslara enerji verilmez. Durgun halden harekete geçip hızını artıran motor maksimum hıza ulaştığında rotor kutuplarına enerji verilir ve böylece manyetik alan ile rotorun frekansının eşleşmesi sağlanmış olur.
Senkron hıza ulaşıldığında sincap kafes, asenkron motorda olduğu gibi üzerinde değişen manyetik alan olmadığından artık indüklenmeyecektir.
Senkron motorlara bağlanan yük miktarı ne kadar artarsa artsın hız değişmeyecektir. Ancak bağlanan yük motorun o akım değerinde taşıyabileceğinden fazla ise senkronizasyon bozulacaktır ve motor çalışmayı durduracaktır. Asenkron motorlarda ise bağlanan yük miktarı arttıkça motor hızı düşer.
Senkron motorlar asenkron motorlara göre daha verimlidirler, daha hassas ve kararlı çalışırlar. Bu da elbette fiyat karşılaştırmasında senkron motorları daha pahalı yapmaktadır.
1.1.2. Doğru Akım ile Çalışan Elektrik Motorları
Doğru akım, yüksek potansiyelli artı ve düşük potansiyelli eksi kutuplarından oluşur. Bu tür motorlar doğru akımın kullanıldığı sistemlerde tercih edilirler. Telefonlarda bulunan titreşim motoru, laptop soğutma fanları DC motorlara örnektir. Özellikle alternatif akım ile çalışmanın tehlike yaratabileceği yerlerde -örneğin oyuncaklarda- küçük, batarya/pil aracılığı ile çalıştırılabilmesi sebebiyle tercih edilirler.
Doğru akım motorları temel olarak fırçalı (Brushed) DC motorlar, fırçasız (Brushless) DC motorlar, Servo motorlar ve Step motorlar olmak üzere dörde ayrılır.
1.1.2.1. Fırçalı (Brushed) DC Motorlar 
Genel itibariyle elektrik motorları aldıkları elektrik enerjisini birtakım elektromanyetik etkiler sayesinde hareket enerjisine dönüştürürler. Üreticiler bazı kullanım gereksinimleri bakımından bunları gruplandırır. Bu gruplardan biri olan fırçalı DC motorlar da diğer diğer motor türlerine benzer prensiple çalışır. Dolayısıyla içerdiği parçalar yapısal olarak bazı farklılıklar içerebilmekle birlikte çoğunlukla isim olarak aynıdır. Rotor, stator, şaft, bağlantı (terminal) kutusu ve soğutma fanı DC motorlarda da bulunur.
DC motorları AC motorlardan ayıran temel husus şudur: AC motorlarda statordaki bobinleri üç fazlı alternatif akımla besleyerek adeta dönen bir manyetik alan oluşmasını sağladığımızı hatırlayalım. DC akım sabit ve değişmediği için dönen bir manyetik alanı DC motorların statoru için oluşturmamız durumu pek söz konusu olmaz. Bunun yoksunluğunu giderip sistemi çalışır kılabilmek için fırça ve komütatör eklenerek birtakım değişikliğe gidilir. Elbette bahsettiğimiz fırça, yaylı ve iletken bir aksamdır. Komütatör ise fırçalar ile temas eden ve rotora sabit olan kısımdır.
1.1.2.1.1. Fırçalı (Brushed) DC Motorlar Nasıl Çalışır?
Fırçalı DC motorların statorunda, kutuplarının arasına rotoru alacak şekilde konumlandırılmış bir mıknatıs bulunur. Bu mıknatısın arasında bulunan rotora doğru akım verildiğinde rotordaki iletkenden akım geçer. Mıknatısın yarattığı manyetik alana maruz kalan ve içerisinden akım geçen iletkene bir tork etki eder ve dönmeye başlar çünkü üzerinden akım geçen iletken bir manyetik alan içerisinde konulursa o iletkene kuvvet etki eder. Burada hareketin devamlılığını sağlamak için olmazsa olmaz şey fırçadır. Bu durumu yukarıdaki resme bakarak anlamaya çalışalım. Artı ve eksi kutupları bağlanmış olan metal levhaya enerji verildiğinde levhadan saat yönünde bir akım geçer ve sağ el kuralına göre levhaya bir kuvvet etki eder. Resme göre bu kuvvet saat yönündedir.
Metal levha 180° derece döndüğünde eğer fırça olmamış olsaydı bu sefer akım saat yönünün tersine olacaktı ve kuvvet de saat yönünün tersine etki edecekti. Bunun sonucunda rotor gittiği yere geri dönecekti. Bu şekilde oluşan anlamsız hareketlenmeler sistemi kullanılamaz kılacaktır. Kullanılan fırçalar sayesinde metal levha dönse dahi her zaman akım levhadan saat yönünde akacak şekilde verilmiş olur ve böylece motor sürekli olarak döner.
Yukarıdaki hareketli teknik çizim ile az önce bahsettiğimiz durumu tekrarlamak gerekirse; dönen metal levhanın iki ucundan biri başta artı kutba değiyor ise 180° derece döndüğünde eksi kutba değer. Bu sayede bahsettiğimiz üzere herhangi bir anda bakıldığında levhadan geçen akımın yönü hiç değişmez ya hep saat yönündedir ya da tersi yöndedir. Dolayısıyla uygulanan kuvvetin yönü değişmez, aynı yönde kalır ve motor sürekli dönebilmeye başlar. Ancak, metal levhaya etki eden kuvvet, levha mıknatısa yaklaştıkça artar, uzaklaştıkça azalır. Levha –GIF’e göre- düzleme dik olduğunda ise kuvvet etki etmez. Dolayısıyla levha üzerine etki eden kuvvetin sürekli farklı olması sebebiyle rotor, sağlıklı ve kararlı bir şekilde dönemeyecektir.
Tek iletken levhanın/bobinin olması sistemi kararsız çalıştıracağı için rotordaki metal levha/bobin sayısı yukarıdaki hareketli teknik çizimde de görüleceği üzere bir adetten fazla olur ve sistemin kararlı bir şekilde çalışması böylece sağlanır. Bir bobine etkiyen kuvvet azalırken diğer bobine etkiyen kuvvet artar böylece sistem kararlı çalışır.
Statordaki mıknatıslanma etkisi daimî mıknatısla sağlanabileceği gibi bobin eklenip DC voltaj verilerek oluşturulan bir elektromıknatıs ile de sağlanabilir. Hatta çok küçük motorlar haricinde genellikle elektromıknatıs oluşturma yöntemi tercih edilir. Sebebi çok basit; mıknatısın etkisi zamanla azalabilir ancak elektromıknatısın gücü zamanla azalmayacak akım verildiği taktirde hep aynı güçte çalışacaktır.
1.1.2.2. Fırçasız (Brushless) DC Motorlar
Fırçalı motorların fırçaları, zamanla sürtünmeden ötürü dışarı çıkar ve kıvılcım oluşturabilir. Dolayısıyla bu tip motorlar asla uzun ömür ve güvenirlilik garanti etmez. Aynı zamanda fırçaların yarattığı sürtünme motorun verimini azaltır çünkü ısıya dönüşecek enerji miktarı artar. Bu negatif etkilerin söz konusu olmadığı fırçasız tip DC motorlar, işlemleri daha güvenli ve daha az gürültülü yapmak için tercih edilirler.
Yukarıdaki şekillere bakacak olursak; Inrunner ve Outrunner olmak üzere temel olarak iki tip fırçasız DC motor bulunur. Inrunner motorlarda, adından da anlaşılacağı üzere rotor iç kısımda bulunur, dönme hareketi iç kısımda gerçekleşir. Bobinler ise dış kısımdadır. Outrunner motorlarda ise rotor ve üzerinde bulundurduğu mıknatıslar dış kısımdadır. İçte ise üzerinde bobin sargıları bulunduran stator yer alır.
1.1.2.2.1. Fırçasız (Brushless) DC Motorlar Nasıl Çalışır?
Yukarıda Inrunner fırçalı motora ait parçaları görmekteyiz. Kolayca fark edilebileceği üzere Hall sensörünü bulunduran devre kartı haricinde diğer parçalar aynıdır. Peki Hall sensörü ne işe yarar?
Fırçasız DC motorlarda tahmin edebiliriz ki fırça bulunmaz. Bu durumda motorun hareketini sağlayabilmek için fırça işlevi gören ve onun yerini alabilecek bir düzenek gereklidir. Bu da fırçalı motorlarda olduğu gibi mekanik olarak değil, elektronik olarak Hall sensörleri aracılığıyla sağlanır.
Yukarıdaki resim üzerinden açıklayacak olursak, rotorda bulunan mıknatısların karşısında A, B ve C olarak temsil edilmiş üç adet bobin grubu vardır. Rotorun hareketi Hall sensörlerinden alınan verilerin mikro denetleyici tarafından işlenmesiyle tespit edilir. Sonra ise bu üç bobin grubuna belirli zamanlarda ve sırasıyla enerji verilmesi yöntemiyle rotorun hareket etmesi veya hareket ediyorsa buna devam etmesi sağlanır. Bu hareket AC asenkron motorların çalışması ile benzerlik göstermektedir.
Hall sensörü rotorun verilerini toplar. Sonrasında da uygun bobinlere akım verilerek rotorun hareketi sağlanır. Akım verilen bobinin yanındaki bobinlere de hareketi destekleyecek şekilde enerji verilir böylece tork ile hız artırılmış ve fırçasız motorun daha kusursuz çalışması sağlanmış olur.
1.1.2.3. Servo Motorlar
Servo motor düzenekleri bir geri bildirim mekanizmasıyla motorun hareketini algılar ve motorun eylemini kontrol altına almamızı sağlarlar. Servo motorlar; motor, geri bildirim sistemi ve kontrol devresi olmak üzere üç bölümden oluşur. Burada kullanılan AC motor veya DC motor, fırçalı veya fırçasız ve herhangi bir boyutta olabilir. Geribildirim için yani motorun hareketini algılamayı sağlamak için ise üzerindeki direncin değişmesinden faydalanılarak kullanılan bir potansiyometre, manyetik alanın varlığını kullanarak ölçüm yapan Hall sensörü veya motorun konum tespiti için bize yardımcı olabilecek herhangi bir sensör kullanılabilir. Servo sistemi tamamlamak için ise motordan veri alan sensörün bağlı olduğu ve o değerleri anlamlandıran kontrol elektroniği devresi bulunur.
1.1.2.3.1. Servo Motorlar Nasıl Çalışır?
Yukarıda hobi devrelerinde kullanılan bir servo motor görmekteyiz. Resimdeki servo motor özelinde konuşacak olursak servo motorun çalışması şu şekildedir:
Sisteme bağlı bulunan DC motorun dönmesi dişliler aracılığıyla bağlı olduğu trimpotun da (potansiyometre) dönmesini sağlar ve trimpotun üzerine düşen direnç miktarı motor hareket ettikçe değişir. Bu değişim değerlerini kontrol devresi ile okuyarak motorun konumu hakkında bilgi sahibi olabilir hatta istersek yazacağımız kodlar aracılığıyla motoru istediğimiz konuma getirebiliriz.
Servo motor örneği olarak araçlardaki hız sabitleyiciyi (cruise control) verebiliriz. Mevcut hız sensörünün motordan aldığı verileri yorumlayarak motora gerekli enerjiyi verip hızının sabit kalmasını sağladığı cruise control mekanizması da görüldüğü üzere servo motora bir örnektir.
Servo motorların dönüş miktarı PWM çıkış pini üzerinden verilen PWM sinyalleri ile ayarlanabilir, motor istenen konuma döndürülebilir.
1.1.2.4. Step Motorlar
Step motorlar isimlerinden de fark edileceği üzere adım adım hareket eden motorlardır. Bu özellikleri onların gerçekten çok hassas şekilde hareket edebilmelerini sağlar.
Hassasiyetin önemli olduğu yazıcılarda, CNC makinalarında, 3D printerlarda, lazer kesicilerde, tutma ve yerleştirme makinalarında gibi birçok alanda tercih edilirler. Günümüzde kullanılan çok gelişmiş ve karmaşık yapıya sahip step motorlar bulunmaktadır.
1.1.2.4.1. Step Motorlar Nasıl Çalışır?
Step motorlar, dört adet bobinin statora yerleştirilmesiyle oluşturulurlar. Statorda bulunan bobinlerin her biri tek başına enerji verecek şekilde çıkışa sahiptir. Rotorda ise daimî mıknatıs bulunur. Hareketli teknik çizimde de görüldüğü üzere herhangi bir bobin enerji verildiğinde mıknatıs, enerji verilen bobine doğru hareket eder. Rotorun hareketi bu şekilde sağlanır ve bu bir adıma eşittir. Eğer ardışık iki bobine aynı anda enerji verilirse rotor iki bobinin arasına konumlanır. Bu durumda da rotor yarım adım atmış olur.
Dört aşamalı bir step motor 5 adet çıkışa sahiptir. Bir tanesi ortak kutup olmakla birlikte diğerleri de her bobini ayrı ayrı kontrol eden çıkışlardır. Her bir çıkışı belli bir düzen içerisinde enerjilendirerek motorun anlamlı bir şekilde hareket etmesi sağlanır. Bunu elbette insan eli ile yapmak mantıklı değildir bu yüzden step motorların kontrolü harici bir mikro denetleyici tarafından yapılır. İçerisinde yazılan koda göre çıkışlara belli bir düzende enerji vererek motorun istenilen şekilde hareket etmesi sağlanır.
Kaynak:
https://enerji360.com/guc-kalitesi/elektrik-motorlari
1. Kepenk Motorları Hakkında Bilmeniz Gereken Her şey

Otomatik kepenk sistemleri, günümüzde çoğu ev ve iş yerinde kullanılmaktadır. Hem güvenlik sağlaması açısından hem de otomasyonu sağladığı kolaylıklar sebebi ile tercih edilmektedir.
Avrupa ülkelerinde daha çok panjur sistemleri başlığı altında karşımıza çıksa da kullanım alanları ve amaçları farklı olduğundan, farklı bir sınıfta ele alınması gerekir.
Manuel olarak da kullanılabilen kepenk sistemlerine kepenk motoru dahil edilerek otomatik kullanıma uygun hale getirilir. Kepenk sistemleri, iş yerlerinin, garajların, depoların güvenliğinde önemli rol oynar. Kepenk motoru ise bu büyük kapıların sizi zorlamadan açılıp kapanmasını ve zamandan kazanmanızı sağlar.
1.1. Kepenk Motoru Çeşitleri
Tüp şeklindeki kepenk motorları kendi içinde ikiye ayrılır:
-
Redüktörlü motor
-
Düz motor
-
Kendinden alıcılı tüp motor
-
Harici alıcılı tüp motor

1.1.1. Redüktörlü Tüp Motor
Redüktörlü tüp motorlar, ağırlıklı olarak kepenklerde, opsiyonel olarak da tente ve giyotin cam ürünlerinde kullanılmaktadır. Limit (mesafe) ayarı motorun baş kısmındaki limit ayarından, limit ayar çubuğu ile yapılır. Tork aralıkları ve teknik detayları aşağıdaki gibidir;

1.1.2. Düz Tüp Motor
Düz ve redüktörlü kepenk motorlarının aralarındaki fark ise düz motorların, redüktörlü motorlarda olduğu gibi manuel hareket kabiliyetinin olmayışıdır. Bu motorların kullanımında, enerji kesintileri için yanlarında ek olarak UPS kullanılması tavsiye edilir. Aksi takdirde, enerji kesintisi olduğunda mevcuttaki kepengin açılıp kapanması mümkün olmayacaktır.
Düz tüp motorlar kendi içinde ikiye ayrılır:
1.1.2.1. Kendinden Alıcılı Tüp Motor
Bu motorların kumandalarının tasarımları genelde şıktır ve kullanımı kolaydır. Ayrıca akıllı ev sistemlerine entegre edilebilirler.
1.1.2.2. Harici alıcılı Tüp Motor
Farklı şekil ve boyutlarda alıcı kartlar bulunmaktadır. Bunların satın alınan motora uygunluğuna dikkat edilmesi gerekir.
Harici alıcılı tüp motorlarda alıcıya uygun olarak anahtarlık tipi kumandalar tercih edilir. Bunun sebebi harici alıcılı tüp motor kumandası, kendinden alıcılı tüp motor kumandasına göre fiyat olarak daha uygun olmasıdır.
Öte yandan kepengin açılıp kapanma esnasında görüş mesafesinde olacak bir alana, motordan çıkan kablonun ucu bir butona bağlanır ve buton üzerinden aşağı yukarı hareketi, güvenli olarak sağlanır.

1.2. Otomatik Kepenk İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Otomatik kepenk yaptırmadan önce dikkat edilmesi gereken noktalar, güvenlik esas alınarak belirlenmelidir.
Sisteme dahil edilecek olan kepenk motoru belirlenirken, kepengin ağırlığı, uzunluğu gibi faktörler göz önüne alınarak, tork seçimi yapılır. Aksi takdirde motorun gücü, monte edildiği kepenk sisteminin toplam ağırlığının altında kalırsa kepenk yavaş çalışacak, zorlanacak ve bir süre sonra da motorun içindeki dişliler zorlanmadan ötürü aşınıp kırılacaktır.
“Kepengim yavaş çalışıyor” gibi bir şikâyetiniz olmasını istemiyorsanız, bu konularda dikkatli ve özenli olmanız gerekmektedir. “Kepengimin ömrünü nasıl uzatırım?” diye düşünüyorsanız, bu konularda hassas davranmalı ve ürününüzün montajına gelen ekibin tavsiyelerine ekseriyetle uymanız gerekir.
Dikkat edilmesi gereken diğer bazı önemli noktalar ise şu şekildedir;
1.2.1. Kepenk Ölçüsü Alınırken Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir?
Standart ölçülerde bir kapıya takılacak kepengin ortalama ağırlığı, kullanılan malzemeye ve bu malzemelerin kalınlığına ve içeriğine göre, Türkiye şartlarında ortalama 50-60kg aralığındadır.
Kepenk sisteminizin ebatlarına uygun bir kepenk motoru seçilmelidir. Böylelikle motorun gücü verimli bir şekilde kullanılabilir ve motorun ömrünü maksimum seviyede uzatabilirsiniz.
Ürünün siparişini vereceğiniz firma yetkilileri, konu ile alakalı yönlendirmeyi yapacaktır. Bunun yanında firmaların “ölçü-ağırlık-motor gücü” standartlarının bir listesini talep edebilirsiniz.


1.2.2. Kepenk Motorlarının Günlük Kullanım Süresi
Kepenk motorları AC motor olduklarından, ağır yükleri güvenli bir şekilde kaldırmak konusunda başarılıdırlar fakat hızlı ve sık çalışmaya uygun değildirler. Dakikada ortalama 9-12 rpm aralığında hıza sahiptirler.
Bu sebeple sık çalıştırıldıklarında ısınma yapar ve bu durumda tüp motor kendini korumaya alıp durur. Bu noktada motorun soğuması için 5 dakika kadar beklenilmelidir. Tüp motor soğuduktan sonra otomatik olarak devreye girer ve durmadan o yöne çalışmaya devam ederek ayarlanan limite gelince durur.
1.2.3. Kepenk Montaj Alanı Nasıl Olmalıdır?
Kepenk montajının yapıldığı alan, montaj işleminden önce servis tarafından gelip etüt edilmeli, montaj alanındaki duvarda yamukluk, pürüz, su kaçağı gibi durumlar mevcut ise iyileştirilmeli, düz ve kepengin rahat çalışabileceği bir alan haline getirilmelidir. Bu sebeple ürün siparişi verilirken, kesinlikle montaj yapılacak olan alanın, montaj ekibi tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
İhtiyacınıza en uygun kepenk sistemini ve tüp motoru seçmek için araştırma yapmaktan kaçınmayın. Daha önce yapılmış olan uygulama alanlarına giderek, konu hakkında kullanıcılardan deneyim ve tavsiyelerini mutlaka isteyin.
Fırat Balkan
Carbos Tüp Motor
Marketing Executive